Kafein, kahve, çay, çikolata, guarana ve kombucha gibi birçok yiyecek ve içecekte bir kimyasaldır. Uyarıcı olarak Batı dünyasında yaygın olarak kullanılmaktadır çünkü uyanıklığı artırmaya, zihinsel odağı iyileştirmeye ve sizi uyanık tutmanıza yardımcı olabilir. Ne yazık ki, kafeinin de olumsuz etkileri vardır. Harvard Medical School web sitesine göre, uykuyu bozmanın yanı sıra, birkaç iç organ üzerinde de zararlı etkileri vardır.
Kalp Etkileri
Kafeinin kalp üzerinde birkaç olumsuz etkisi vardır. Aşırı kafein tüketimi, aritmiye veya düzensiz kalp atışlarına neden olabilir. Aynı zamanda, kalp atış hızınızı da arttırabilir, ancak bu etki tipik olarak vücudunuz işlenirken kafeini sisteminizden uzaklaştırır ve ortadan kaldırır. En önemlisi, kafein hipertansiyona veya yüksek tansiyona katkıda bulunabilir. Hipertansiyon sizi kalp hastalığı ve felç riskine sokar, Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi'ne not verir. Aynı zamanda baş ağrısı, bulantı, görme sorunları ve nöbet gibi etkiler de yaratabilir.
Karaciğer Etkileri
Son araştırmalar, orta dereceli kahve tüketiminin alkolün karaciğer üzerindeki etkilerini dengelemeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bugün web sitesi. Bununla birlikte, kahvede bulunan kafein ayrıca karaciğeri de olumsuz yönde etkiler. Chet Day web sitesine katkıda bulunan Dr. Donna Smith'e göre, kafein midede hidroklorik asit ile birleşerek kafein hidroklorür adı verilen bir toksin üretiyor. Bu toksin karaciğer tarafından emilir, bu da onu nötralize edip sisteminizden dışarı atması gerekir. Karaciğer toksinleri işlediği için doku hasarına neden olur ve nihayetinde karaciğerin doğru çalışabilme yeteneğini etkileyen yara dokusu oluşturur.
Beyin Etkileri
beyindeki vücudu etkileyen kimyasal maddeler. Kuzeybatı Vakfı'na göre beyin, uyanıklık ve enerjinin kısa vadeli etkilerine neden olabilen, ancak kafein kaybolduktan sonra bir “çarpışma” üreten adrenalin üreterek kafeine tepki veriyor. Ayrıca beynin, sakinliği teşvik eden bir kimyasal olan adenosin üretimine de müdahale eder. Kahve ve diğer kafein içeren ürünler beynin kan damarlarını daraltan bir stres hormonu olan kortizol salgılamasına neden olur, hipertansiyona katkıda bulunur ve diğer negatif etkilerin yanı sıra esansiyel minerallerin ve vitaminlerin emilimini engeller.