Uyku sırasında vücut terleme ve nefes alma gibi çeşitli işlemlerle su kaybetmeye devam eder. Terlediğinizi hissetmeseniz bile özellikle sıcak veya kuru ortamlarda önemli miktarda su kaybedebilirsiniz. Bu su kaybı susuzluğa neden olan dehidrasyona yol açabilir.
Sirkadiyen Ritim:
Sirkadiyen ritim olarak bilinen vücudun iç saati de susuzluğun düzenlenmesinde rol oynar. Vazopressin ve melatonin gibi uykunun düzenlenmesinde rol oynayan bazı hormonlar sıvı dengesini ve susama seviyelerini etkileyebilir. Bu hormonlar öğleden sonra uykusu sırasında ve sonrasında dalgalanabilir ve bu da susuzluk hissine yol açabilir.
Uyku Bozulması :
Öğleden sonra uykuları vücudunuzun doğal uyku döngüsünü bozabilir. Bu bozulma, sıvı dengesini ve susuzluğu düzenleyen hormonların normal salınımına müdahale ederek dehidrasyona ve susuzluğun artmasına neden olabilir.
Uyku Ortamı :
Kestirdiğiniz ortam susuzluk seviyelerini etkileyebilir. Sıcak, kuru ve düşük nem oranına sahip bir odada şekerleme yaparsanız su kaybınız artabilir ve uyandığınızda susuzluk hissedebilirsiniz.
Tıbbi Durumlar:
Bazı durumlarda, kestirmeden sonraki aşırı susama, diyabet, tiroid sorunları veya bazı ilaçlar gibi altta yatan tıbbi bir durumun işareti olabilir. Susuzluğunuz devam ediyorsa veya buna başka belirtiler de eşlik ediyorsa bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.
Önleme:
- Öğleden sonraki şekerlemenizden önce, sırasında ve sonrasında susuz kalmamak için gerektiği kadar su için.
- Solunum yoluyla su kaybını azaltmak için yeterli neme sahip, rahat bir uyku ortamı yaratın.
- Uyku döngünüzü bozmadığından emin olmak için şekerleme süresini sınırlayın.
- Uyku bozukluklarını en aza indirmek için yatma saatine çok yakın şekerleme yapmaktan kaçının.