Yağ Dokusu:Vücut yağı olarak da bilinen yağ dokusu, lipitlerin depolandığı ve parçalandığı birincil bölgedir. Yağ dokusundaki lipoliz, yağ hücrelerinden yağ asitlerinin salınmasını uyaran adrenalin ve glukagon gibi hormonlar tarafından düzenlenir.
İskelet Kası:İskelet kasları ayrıca egzersiz veya oruç dönemleri sırasında parçalanabilen lipit damlacıkları da içerir. İskelet kasındaki lipoliz, artan enerji ihtiyacı ile uyarılır ve açığa çıkan yağ asitleri, kas hücreleri tarafından yakıt kaynağı olarak kullanılır.
Karaciğer:Karaciğer, lipit metabolizmasının düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynar. Diyetten veya yağ dokusundan alınan lipitler, yağ asitleri ve gliserole parçalanabilecekleri karaciğere taşınabilir. Bu moleküller daha sonra daha fazla işlenebilir veya enerji kaynağı olarak kullanılabilir.
Kalp Kası:İskelet kasına benzer şekilde kalpte de enerji üretiminde kullanılabilen lipit damlacıkları bulunur. Kalp kasındaki lipoliz, talebin arttığı dönemlerde kalbe yeterli enerji sağlanmasını sürdürmek için gereklidir.
Kahverengi Yağ Dokusu (BAT):BAT, özellikle yeni doğan bebeklerde ve küçük hayvanlarda bol miktarda bulunan özel bir yağ dokusu türüdür. Yüksek düzeyde mitokondri içerir ve ısı üretmek için lipitleri hızla parçalayabilir. Termojenez olarak bilinen bu süreç, soğuğa maruz kalma karşısında vücut sıcaklığının korunmasına yardımcı olur.
Özetle, lipit yıkımı öncelikle yağ dokusunda, iskelet kasında, karaciğerde, kalp kasında ve kahverengi yağ dokusunda meydana gelir. Bu dokularda lipolizin düzenlenmesi, enerji homeostazisinin sürdürülmesi, çeşitli fizyolojik süreçlerin beslenmesi ve enerji talebindeki değişikliklere yanıt verilmesi için gereklidir.