1. Mutlu olma durumu, özellikle tam mutluluk veya neşe:
* "Haberi duyduğumda mutlulukla doldum."
* "Meditasyon uygulaması sırasında saf mutluluk anları yaşadı."
2. Büyük bir zevk veya zevk kaynağı:
* "Ailemle vakit geçirmek benim mutluluğumdur."
* "Çikolatanın tadı karşı koyamadığım basit bir mutluluk."
Sıfat olarak:
1. Son derece mutlu veya neşeli:
* "Terfi aldıktan sonra çok mutluydu."
* "Mutlu çift, düğünlerinde gece boyunca dans etti."
2. Büyük zevk veya zevke neden olmak:
* "Mutlu güneşli hava, plaj gününü mükemmel hale getirdi."
* "Taze pişmiş ekmeğin enfes tadı hoşuma gitti."
Fiil olarak:
1. Büyük mutluluk veya sevinç yaşamak veya hissetmek için:
* "En sevdiği müziği dinlerken çok mutluydu."
* "Her sabah birlikte uzun yürüyüşlere çıkmanın mutluluğunu yaşıyorlar."
2. Birinin kendisini son derece mutlu veya neşeli hissetmesini sağlamak için:
* "Onun nazik sözleri ve cesaretlendirmesi beni çok mutlu ediyor."
* "Çocukların kahkahaları herkesi anında mutlu edebilir."
Mutluluk içeren cümle örnekleri:
* "Günlerini dünyada yaşanan zorluklardan habersiz, mutlu bir şekilde geçirdi."
* "Çift, mutlu güneş ışığının tadını çıkararak parkta el ele yürüdü."
* "Bebeğin guruldayan kahkahası annesinin kalbine mutluluk getirdi."
* "Bahçeye her girdiğimde yasemin kokusu duyularımı neşelendiriyor."
* "Kırsal bölgenin mutlu dinginliği onu rahatlattı."
* "Uzun bir günün ardından uykuya dalmanın mutluluğu, tüm stresin erimesini sağlıyor."
* "Mangonun keyifli tadı, gözlerinin keyifle geriye dönmesine neden oldu."
* "Özel günlerde sevdiklerinizle birlikte olmanın mutluluğu eşsizdir."
* "Mutluluğu, sıcak ateşin yanında iyi bir kitap okumanın basit eyleminde buldu."
* "Kıyıya çarpan dalgaların huzur verici sesi, kumsalda meditasyon yaparken onu mutlu ediyor."