1. Diyabetik retinopati:Diyabetli kişilerde en sık görülen proliferatif retinopati türüdür. Kronik yüksek kan şekeri seviyeleri retinadaki kan damarlarına zarar vererek yeni, anormal damarların büyümesine yol açabilir.
2. Retinal damar tıkanıklığı:Retinal damarın tıkanması, retinada kan birikmesine ve bunun sonucunda yeni kan damarlarının oluşmasına neden olabilir.
3. Orak hücre retinopatisi:Orak hücre anemisi olan bireylerde, anormal şekilli kırmızı kan hücreleri retina kan damarlarını tıkayabilir, bu da retina iskemisine ve yeni damarların büyümesine yol açabilir.
4. Hipertansif retinopati:Şiddetli veya uzun süreli yüksek tansiyon, retinal kan damarlarına zarar vererek proliferatif retinopatinin gelişimini teşvik edebilir.
5. Prematüre retinopatisi (ROP):Bu durum prematüre bebekleri etkiler ve gelişmekte olan retinada anormal kan damarı büyümesi ile karakterizedir.
Proliferatif retinopatiler aşağıdakiler gibi çeşitli komplikasyonlara yol açabilir:
- Vitreus kanaması:Gözü dolduran berrak jel benzeri madde olan vitreus içine kanama, görmeyi engelleyebilir.
- Retina dekolmanı:Retina, gözün altındaki katmanlardan ayrılarak ciddi görme kaybına neden olabilir.
- Neovasküler glokom:Gözün drenaj açısında anormal kan damarları büyüyebilir, bu da göz içi basıncının artmasına ve glokoma yol açabilir.
Önemli görme kaybını önlemek için proliferatif retinopatilerin erken tespiti ve zamanında tedavisi çok önemlidir. Özellikle diyabet, hipertansiyon veya ailede retina sorunları öyküsü gibi altta yatan risk faktörleri olan kişilerde düzenli göz muayeneleri, bu durumların tanımlanması ve izlenmesi açısından çok önemlidir. Tedavi seçenekleri arasında lazer fotokoagülasyonu, anti-VEGF ilaç enjeksiyonu, ameliyat ve anormal kan damarlarını stabilize etmeyi ve görüşü korumayı amaçlayan diğer müdahaleler yer alabilir.