Gözlerde, konilerde ve çubuklarda iki farklı hücre tipi vardır. Koniler, renkli görmenin beyne iletilmesinden sorumlu olan hücrelerdir. InnVista'nın açıkladığı gibi, üç çeşit koni vardır: yeşil emici, kırmızı emici ve mavi emici. Beyindeki renkler, her üç tür koninin göreceli etkinliği incelenerek tanımlanır. Renkli ışık konilerdeki pigmentlere çarptığında kimyasal bir sinyal oluşturur. Bu sinyal daha sonra koni hücrelerinde ve retinadaki diğer sinir hücrelerinin bir kısmında küçük bir elektrik akımı oluşmasına neden olur; bu, beyne renkli görüntüleri aktarmanın başlangıcıdır. Koni hücreleri retinanın ortasında yoğunlaşır ve fovea adı verilen özel bir göz bölgesine sıkıca kümelenir.
Night Vision
Çubuk hücreleri düşük ışık koşulları için kullanılır. Renkleri algılama yeteneğine sahip değillerdir, ancak görünür ışık miktarı çok düşük olduğunda beyne sinyaller üretebilirler. Virginia Tech'deki Veteriner Hekimliği okulunun açıkladığı gibi, ışık çubuk hücrelere çarptığında, çubuk hücrelerin içindeki Rodopsin adlı bir bileşiğin parçalanmasına neden olur. Bu kimyasal değişim, yakındaki diğer hücreler tarafından tespit edilen ve ardından sinyalleri beyne ileten bir elektrik sinyaline neden olur. Çubuk hücreleri gözün çevresine yerleştirilme eğilimindedir, bu da gece görüşünün gözün köşesinden görülen görüntülerle doğrudan bakılan nesnelerden daha iyi çalıştığı anlamına gelir.
Sinyal İletimi
koni ve çubuk hücreleri, sonunda optik siniri oluşturmak üzere bir araya gelen nöronlara geçirilir. Her bir göze ait sinir sinyallerinden bazıları, optik kiazma adı verilen optik sinirlerin bir kısmında beynin diğer tarafına gönderilir. Bu, her iki gözün de sinyallerinin beynin binoküler görüşte kullanılmasını sağlar. Sinyaller beyne gönderildikten sonra, kafanın arkasında bulunan görsel korteks tarafından işlenir. Beynin bu kısmı tüm sinyalleri gözden alır ve görüntülere dönüştürür.