* Alkol diüretik görevi görür, yani idrar üretimini arttırır. Bunun nedeni alkolün hipofiz bezinden antidiüretik hormon (ADH) salınımını engellemesidir. ADH, böbreklerde suyun yeniden emilimini teşvik ederek ve idrar çıkışını azaltarak vücudun sıvı dengesini düzenlemekten sorumludur. Yeterli ADH olmadan daha fazla su atılır, bu da dehidrasyona ve susuzluğun artmasına neden olur.
* Alkol aynı zamanda sindirim sisteminin iç yüzeyini de tahriş edebilir, iltihaba ve sıvı kaybına neden olabilir. Bu ayrıca dehidrasyona katkıda bulunur ve alkolün idrar söktürücü etkisinin neden olduğu susuzluğu şiddetlendirebilir.
* Alkol vücudun elektrolit dengesini, özellikle de sodyum ve potasyum seviyelerini etkileyebilir. Aşırı idrara çıkma nedeniyle dehidrasyon ve elektrolit kaybı, vücudun sıvı ve elektrolit dengesini bozabilir ve vücut normal seviyelerini geri kazanmaya çalışırken susuzluğa neden olabilir.
* Alkol içmek vücudun doğal susama mekanizmalarına zarar verebilir. Alkol, beynin dehidrasyon sinyallerini algılama ve bunlara yanıt verme yeteneğini etkileyebilir, bireylerin suya olan ihtiyaçlarının daha az farkına varmasına ve içtikten sonra bile susuzluğun devam etmesine neden olabilir.
Dehidrasyonu ve aşırı susuzluğu azaltmak için alkol içerken susuz kalmamak önemlidir. Alkollü içeceklerin su gibi alkolsüz içeceklerle değiştirilmesi, kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin yenilenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca alkol almadan önce, alkol alırken ve alkol aldıktan sonra su tüketmek dehidrasyonun önlenmesine veya azaltılmasına yardımcı olabilir.