Şişkinlik genellikle ekstremitelerinizde, yüzünüzde veya karnınızda genel şişlik veya şişkinlik olarak görülür. Gaz kaynaklı gıdaları tüketmenin geçici ancak rahatsız edici bir sonucu olabilir. Bazen şişkinlik, özellikle kaynağı tanımlayabilir ve yok edebiliyorsanız tıbbi müdahale gerektirmeyebilir. Bununla birlikte, uzun süreli şişkinlik, böbrek komplikasyonları veya yüksek tansiyon gibi ciddi bir sağlık probleminin altında yatan ödem belirtisi olabilir. Sürekli yüksek tuz alımı, sıvı tutulmasına ve kronik şişkinliğe katkıda bulunur.
Sodyum ve Tuz
Mineral sodyum, diyetinizin önemli bir parçasıdır çünkü hücrelerinizin dışındaki sıvı dengesini düzenlemeye ve normal sinir uyarılarını sürdürmeye yardımcı olur. Vücudunuzun farklı yerleriyle iletişim halinde Bu biyokimyasal fonksiyonları sürdürmek için günlük diyetinizde az miktarda sodyuma ihtiyacınız vardır. Koruyucu tuz, yüzde 40 sodyum içerir. Çoğu insan sofra tuzu bir lezzet arttırıcı olarak kullanır, gıda üreticileri ise raf ömrünü korumak için gıdalara ekler. Sıvının tutulması ve şişkinleştirilmesi, yemeklere çok fazla tuz eklediğinizde veya düzenli olarak yüksek sodyumlu yiyecekler tükettiğinizde ihtiyacınız olandan daha fazla tuz elde etmenizi sağlar.
Sıvı Tutulması ve Şişirme
Böbrekler aşırı işleme tabi tutarak doğal filtreler gibi davranır. vücudunuzdaki mineraller ve sıvılar idrar yolu yoluyla. Vücudunuzu sürekli olarak tuzla bombalarsanız, böbrekleriniz ayak uyduramayabilir ve sodyum kanda birikmeye başlar. Sodyum kan dolaşımınızdaki suya bağlanır ve kan hacminin artmasına neden olur ve bu da kan damarlarınızın duvarlarında basınç oluşmasına neden olur. Biriken sodyum ve su, kan hücreleriniz arasındaki boşluklarda genişler. Sonunda, hücreler arasındaki boş alan azalır ve ciltte şişkinlik veya şişkinlik gibi görünmesine neden olur.
Aşırı Tuz Alımının Komplikasyonları
Şişkinliğin kalıcı görünümü, hasarlı böbrekleri veya yüksek tansiyonu gösterebilir. Her iki durumda da teşhis ve tedavi için doktorunuza danışmalısınız. Her iki durum da ciddi olabilir ve tıbbi tedaviyle birlikte diyet değişikliklerini garanti eder. Düşük sodyumlu diyet, böbreklerinizin sıvı dengesini düzgün bir şekilde korumak için gerekenden daha fazla çalışmasını engelleyebilir. Yüksek tansiyon durumunda, düşük sodyumlu diyet kan hacmini en aza indirmeye yardımcı olur, böylece kalbinizin daha fazla pompalanması gerekmez, bu da kalp kasınızı zayıflatabilir.
Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar ve Önleme
Amerikan Kalbi Birlik, yüksek kan basıncı ve böbrek hastalığı riskinizi azaltmak için günlük tuz ve sodyum tüketiminizi 1,500 mg veya daha az ile sınırlamanızı önerir. MayoClinic.com'a göre ortalama bir Amerikalı günde 3,400 mg sodyum alıyor ve bu da sağlıklı alım tavsiyelerinin çok üstünde. Dondurulmuş akşam yemekleri, kurutulmuş etler, fast food veya konserve yiyecekler gibi işlenmiş gıdaların tüketimini sınırlandırarak yüksek tuz alımıyla ilişkili şişkinliği ve ciddi sağlık komplikasyonlarını önleyin. Taze meyve veya sebzeleri, ızgara balık veya pişmiş tavuk gibi yağsız eti tercih edin ve sofra tuzu atlayın. Servis başına sodyum içeriği için gıda etiketlerini okuyun ve sağlık gereksinimlerinize dayalı öneriler için doktorunuza danışın.