1. Yeme bozukluğu olan kişilerin hepsi amenore yaşamaz. Yeme bozukluğu olan bazı kişiler düzenli adet döngüsüne sahip olmaya devam ederken, diğerleri düzensiz adet döngüsü veya yalnızca sınırlı bir süre için amenore yaşayabilir. Bu nedenle, amenoreyi bir kriter olarak kullanmak, yeme bozuklukları için diğer tanı kriterlerini karşılayan önemli sayıda kişiyi dışlayacaktır.
2. Amenore başka faktörlerden kaynaklanabilir. Amenore, hamilelik, menopoz, hormonal dengesizlikler, tiroid sorunları, bazı ilaçlar ve stres gibi yeme bozukluklarıyla ilgisi olmayan çeşitli faktörlerden dolayı ortaya çıkabilir. Bu, amenorenin tek kriter olarak kullanılması halinde yeme bozukluklarının yanlış tanısına veya tanısının gecikmesine yol açabilir.
3. Ağırlığa ve vücut şekline odaklanın. Amenoreyi bir kriter olarak kullanmak, kilo ve vücut şekline aşırı vurgu yapılmasına neden olabilir ve bu da yeme bozukluklarının tedavisinde ters etki yaratabilir. Bu, bireylerin yeme bozukluklarının altında yatan psikolojik ve davranışsal yönleri ele almak yerine kilolarına ve görünümlerine odaklanmalarına yol açabilir.
4. Teşhis ve tedavide gecikme. Sadece amenoreyi kriter olarak almak yeme bozukluklarının tanı ve tedavisini geciktirebilir. Bireyler, amenore oluşana kadar yardım aramayabilir veya özel yeme bozukluğu tedavisine yönlendirilmeyebilir, bu da erken müdahale ve destek fırsatının kaçırılmasına yol açabilir.
5. Damgalama. Amenore sıkıntı verici ve utanç verici bir semptom olabilir ve bunun bir tanı kriteri olarak kullanılması yeme bozukluklarının damgalanmasına katkıda bulunabilir. Bireyler, erken tanı ve tedaviyi engelleyebilecek amenore yaşarlarsa utanabilir veya yardım arama konusunda isteksiz olabilirler.
Amenoreyi tek belirleyici olarak kabul etmek yerine yeme bozukluklarının diğer semptomları ve tanı kriterleri bağlamında değerlendirmek önemlidir. Doğru tanı ve uygun tedavi için psikolojik, davranışsal ve fiziksel yönleri değerlendiren kapsamlı bir değerlendirme esastır.