Davranışsal bakış açısı, yeme bozuklukları için bilişsel-davranışçı terapi (BDT) gibi bir dizi etkili tedavi geliştirmek için kullanılmıştır. BDT, yeme bozukluğu olan kişilerin, bozukluklarına katkıda bulunan olumsuz düşünce ve davranışları belirlemelerine ve değiştirmelerine yardımcı olur.
Yeme bozukluklarına davranışsal bakış açısının temel ilkelerinden bazıları şunlardır:
* Yeme bozuklukları öğrenilmiş davranışlardır. Bu, bunların kişinin kişiliğinden veya genetiğinden değil, deneyimlerinden ve çevresinden kaynaklandığı anlamına gelir.
* Çevresel faktörler yeme bozukluklarının gelişmesinde ve sürmesinde rol oynayabilir. Bu faktörler aile dinamiklerini, sosyal baskıları ve kültürel idealleri içerebilir.
* Yeme bozuklukları kişinin davranışını değiştirerek tedavi edilebilir. Bu terapi, ilaç tedavisi veya her ikisinin birleşimi yoluyla yapılabilir.
Davranışsal bakış açısı çok basit olduğu ve yeme bozukluklarında biyolojik faktörlerin rolünü göz ardı ettiği için eleştirildi. Ancak yeme bozukluklarının tedavisindeki etkinliği nedeniyle de övgüyle karşılandı.
Davranışsal bakış açısının farklı yeme bozuklukları türlerini nasıl açıklayabileceğine dair bazı örnekler:
* Anoreksiya nervoza Başkalarından gelen olumlu geri bildirimlerle veya kontrol duygusuyla pekiştirilen öğrenilmiş bir davranış olarak açıklanabilir.
* Bulimia nervoza tıkınırcasına yemekten sonra arınmanın getirdiği rahatlamayla pekiştirilen öğrenilmiş bir davranış olarak açıklanabilir.
* Tıkınırcasına yeme bozukluğu yemekten alınan hazzın ve tokluk hissinin getirdiği rahatlamanın pekiştirdiği öğrenilmiş bir davranış olarak açıklanabilir.
Davranışsal bakış açısı, yeme bozukluğu olan kişilerin bozukluklarının nedenlerini anlamalarına ve sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmelerine yardımcı olabilir. Yeme bozukluğu olan kişiler, bozukluklarına katkıda bulunan olumsuz düşünce ve davranışları değiştirerek iyileşebilir ve sağlıklı, tatmin edici hayatlar yaşayabilirler.