1. Basınç Direnci: Arterler oksijenli kanın kalpten vücut dokularına taşınmasından sorumludur. Kalbin pompalama hareketi, yönetilmesi gereken yüksek basınç üretir. Atardamarların kalın kaslı duvarları, bu yüksek tansiyona dayanmalarını ve yapısal bütünlüğünü korumalarını sağlar.
2. Esneklik ve Geri Tepme: Atardamarların elastik doğası, her kalp döngüsü sırasında esnemelerine ve geri çekilmelerine olanak tanır. Kalp kasıldığında (sistol), arterler kan akışını karşılamak için genişler. Kalp rahatladığında (diyastol), arterlerin elastik geri dönüşü dokulara sürekli kan akışının korunmasına yardımcı olur.
3. Oksijen Dağıtımı: Arterler oksijen açısından zengin kanı çeşitli organ ve dokulara iletir. Kas duvarları, artan oksijen talebine yanıt olarak damar genişlemesini (atardamarların genişlemesini) sağlar. Oksijen talebi azaldığında arterlerin daralması olan vazokonstriksiyon meydana gelebilir.
4. Yapısal Destek: Arteriyel duvarların kas bileşimi yapısal destek sağlar ve bükülme veya çökmeyi önlemeye yardımcı olur. Atardamarlar sıklıkla dış kuvvetlere maruz kalır ve kalınlıkları, şekillerini korumalarını ve etkili bir şekilde kan vermelerini sağlar.
5. Darbe Üretimi: Atardamarların elastik duvarlarının genişlemesi ve daralması, vücudun çeşitli noktalarında hissedilebilen nabzı üretir. Bu, kalp atış hızının ve genel kardiyovasküler sağlığın izlenmesine yardımcı olur.
Buna karşılık, oksijensiz kanı kalbe geri taşıyan damarlar, daha düşük basınçta çalıştıkları ve kan akışında önemli dalgalanmalar yaşamadıkları için daha ince duvarlara ve daha az kas yapısına sahiptir.