Miyoelektrik kontrolü Protez uzvu kontrol etmek için ampütasyon bölgesinin yakınında kalan kaslardan gelen elektrik sinyallerini kullanır. Bu, ampüte kişilerin protezi hareket ettirmek için kendi kas kasılmalarını kullanmalarına olanak tanır ve geleneksel kablolu protezlere kıyasla daha doğal ve sezgisel bir kontrol sağlar. Miyoelektrik kontrol sistemleri tipik olarak kasların üzerindeki deriye yerleştirilen ve elektrik sinyallerini algılayan ve güçlendiren elektrotlardan oluşur. Bu sinyaller daha sonra bir mikroişlemci tarafından işlenir ve mikroişlemci bunları yorumlayarak protez uzuvlara komutlar gönderir.
TMR Öte yandan, kaybedilen uzvun orijinal olarak sinirlenmesini sağlayan sinirlerin, amputasyon bölgesinin yakınındaki kaslara cerrahi olarak yeniden yönlendirilmesini içerir. Bunu yaparak, ampute kişiler protezi kontrol etmek için mevcut sinir yollarını kullanabilir, düzenleme hissini geliştirebilir ve daha hassas kontrol sağlayabilir. TMR ile ampute kişiler daha karmaşık hareketler gerçekleştirebilir ve daha doğal bir duyusal geri bildirim deneyimleyebilir.
Miyoelektrik kontrolün ve TMR'nin kombinasyonu, protez uzuvların işlevselliğini, kontrolünü ve konforunu önemli ölçüde artırdı. Ampute'lerin küçük nesneleri kavramak veya müzik enstrümanlarını çalmak gibi hassas görevler de dahil olmak üzere daha geniş bir hareket yelpazesini gerçekleştirmesine olanak tanır. Ayrıca TMR, kullanıcının propriyosepsiyonunu ve protezin genel kontrolünü artıran basınç ve titreşim gibi duyusal geri bildirimler sağlayabilir.
Protez uzuv teknolojisindeki bu gelişmeler, ampute bireylerin yaşam kalitesini büyük ölçüde artırarak günlük aktivitelere, işe ve spora daha aktif katılmalarını sağladı. Bu alanlarda devam eden araştırma ve geliştirmeler, gelecekte daha da gelişmiş ve gerçeğe yakın yapay uzuvlar vaat ederek protez teknolojisinin sınırlarını zorlamaya devam ediyor.