İşte kelliğin genetik temeline daha yakından bir bakış:
1. Androgenetik Alopesi: Kelliğin en yaygın şekli hem erkekleri hem de kadınları etkileyen androgenetik alopesidir. Genetik ve dihidrotestosteron (DHT) hormonunun etkisinin birleşiminden kaynaklanır. Testosteronun bir yan ürünü olan DHT, saç köklerinin küçülmesine ve sonunda saç üretiminin durmasına neden olabilir.
2. Genetik: Kellik büyük ölçüde, bazıları tanımlanmış ve incelenmiş olan çeşitli genlerden etkilenir. Bu genler, saç büyümesi ve düzenlenmesinde rol oynayan proteinlerin yanı sıra saç foliküllerinin DHT'ye duyarlılığını da kodlar. Bu genlerdeki kalıtsal varyasyonlar veya mutasyonlar kelliğe duyarlılığı artırabilir.
3. Poligenik Kalıtım: Kellik, tek bir gen tarafından belirlenen diğer özelliklerden farklı olarak poligenik bir özelliktir. Bu, birden fazla genin kelliğin gelişimine ve ciddiyetine katkıda bulunduğu anlamına gelir. Araştırmacılar, artan kellik riskiyle ilişkili, her birinin farklı etkileri olan çeşitli genetik varyantlar belirlediler.
4. Kalıtım Kalıpları: Kellik ailesel kalıpları takip etme eğilimindedir. Babanız, erkek kardeşiniz veya diğer erkek akrabalarınız kellik yaşadıysa, sizin de kellik geliştirme olasılığınız daha yüksektir. Bununla birlikte, kelliğe genetik yatkınlığı olan tüm bireylerde mutlaka kellik gelişmeyeceğini ve saç dökülmesinin ciddiyeti ve zamanlamasının değişebileceğini belirtmekte fayda var.
5. Çevresel ve Yaşam Tarzı Faktörleri: Genetik önemli bir rol oynasa da çevresel faktörler de saç dökülmesini etkileyebilir. Stres, yetersiz beslenme, bazı tıbbi durumlar (alopesi Areata gibi) ve bazı ilaçlar gibi faktörler saç dökülmesine katkıda bulunabilir veya mevcut kelliğin daha da kötüleşmesine neden olabilir.
Özetle, kellik öncelikle kalıtsal ve genetiğin etkisi altında kalsa da, yalnızca genler tarafından önceden belirlenmemektedir. Çevresel faktörler ve genetik olmayan diğer faktörlerin de saç dökülmesi ve kellik üzerinde etkisi vardır. Bu nedenle kelliğin nedenlerini ve potansiyel tedavi seçeneklerini anlarken bütünsel bir yaklaşımın dikkate alınması önemlidir.