Doğal bir polifenolik bileşik olan resveratrol, stres, yaralanma, UV radyasyonu ve bakteri ve mantar enfeksiyonu dahil olmak üzere çeşitli biyotik ve abiyotik streslere cevap olarak üzüm, yer fıstığı ve bazı meyveler gibi çeşitli bitkiler tarafından üretilir. Ortaya çıkan bilimsel kanıtlar resveratrol'ün güçlü bir antikanser adayı olabileceğini gösteriyor. Antitümör eylemleri büyük ölçüde resveratrolün antioksidan özelliğine atfedilir. Ayrıca diyet takviyesi olarak da mevcuttur. Resveratrol takviyelerinin sizin için güvenli olup olmadığını belirlemek için doktorunuza danışın.
Farmakolojik Dozlar
2011 itibariyle, resveratrolün optimal farmakolojik dozlarını belirlemek için çok fazla klinik çalışma ve gözlem olmamıştır. New York Langone Tıp Merkezi tarafından yürütülen çeşitli hayvan çalışmalarının sonuçları, günlük 500 mg resveratrol dozunun güvenli ve güçlü olabileceğini göstermektedir.
Standart Üzüm Çekirdeği Ekstresi
Üzüm tohumlarından Resveratrol yaygın olarak araştırılmıştır. potansiyel kemo-koruyucu ve terapötik etkileri. Üzüm çekirdeği, diyabet, kalp hastalığı ve kanser dahil olmak üzere serbest radikallerle ilişkili çeşitli insan hastalıklarına karşı önleyici ajanlardır. Üzüm çekirdeği ekstresi, kapsüller, tabletler ve sıvı ekstreler gibi çeşitli şekillerde bir ek olarak kullanılabilir. Maryland Tıp Merkezi Üniversitesi, vücudunuzu serbest radikallerin neden olduğu oksidatif hasardan korumak için günde 25 mg ila 150 mg standart üzüm çekirdeği ekstresi önermektedir.
Optimal Terapötik Dozaj
Resveratrol'ün birçok insanı önlediği veya tedavi ettiği halde Hayvan modellerinde rahatsızlıklar, az sayıda yayınlanmış çalışma optimal terapötik dozu inceledi. Huntington Sağlık Bilimleri Koleji'ndeki resveratrol araştırmacısı Dr. Johan Auwerx'e göre, yetişkinler için resveratrol takviyesi için önerilen doz günlük 40 mg'dır. Oregon Eyalet Üniversitesi'ndeki Linus Pauling Enstitüsü tarafından incelenen ön çalışmalar, trans-resveratrolün vücut tarafından daha verimli bir şekilde emildiğini, ancak bu ilginç polifenollerin insanlarda biyoyararlılığını değerlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu göstermiştir.
Yan Etkiler
2011 itibariyle, en son kanıtlar resveratrol'ün belirgin bir yan etkisi olmadığını göstermektedir. Bununla birlikte, hamile ve emziren kadınlar için güvenliğini sağlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Güvenli tarafta olun ve daha fazla bilgi mevcut olana kadar kullanılmasından kaçının. Resveratrol, meme kanserinin gelişimini besleyen kadın üreme hormonu olan doğal bir östrojen tedarikçisidir. Bu nedenle, meme kanseri riski yüksek olan kadınlar resveratrol tüketmemelidir. Resveratrol ayrıca warfarin gibi antikoagülanların terapötik etkilerini azaltabilir ve kanama riskini artırabilir.