Vücut bir stres etkeniyle karşılaştığında sempatik sinir sistemi ve böbreküstü bezleri adrenalin (epinefrin) ve kortizol gibi hormonları salgılar. Bu hormonlar savaş ya da kaç tepkisini tetikler , bedeni tehditle yüzleşmeye veya tehditten kaçmaya hazırlıyor. Kalp atış hızı ve nefes alma artar, kan basıncı yükselir ve enerji, gerekli olmayan bedensel işlevlerden kaslara ve beyne yönlendirilir.
Bu anlık fizyolojik tepkilere ek olarak biyolojik stresin sağlık üzerinde uzun vadeli etkileri de olabilir. Kronik stres veya uzun bir süre devam eden stres, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli fiziksel ve zihinsel sağlık koşullarının gelişmesine katkıda bulunabilir:
- Kardiyovasküler hastalık
- Obezite
- Diyabet
- Bağışıklık sistemi bozuklukları
- Anksiyete ve depresyon
- Sindirim sorunları
- Uyku bozuklukları
- Üreme sorunları
Biyolojik stresin etkileri genel sağlık, genetik ve sosyal destek gibi bireysel faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bazı kişiler strese karşı diğerlerinden daha dayanıklı olabilir ve etkilerini daha iyi yönetebilirler.
Stresin biyolojik doğasını anlamak, sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini ele almada çok önemlidir. Gevşeme teknikleri, egzersiz ve sosyal destek gibi stres yönetimi stratejilerinin uygulanması, stresin olumsuz sonuçlarını hafifletmeye ve genel refahı artırmaya yardımcı olabilir.