Gerçeklik kaygısının bazı temel yönleri ve özellikleri şunlardır:
1. Varoluş Farkındalığı:
- Gerçeklik kaygısı, birey kendi varlığının ve gerçekliğin doğasının keskin bir şekilde farkına vardığında ortaya çıkar.
- Bu farkındalık, kişinin ölümlülüğünü, varoluşsal özgürlüğünü ve yaşamın nihai anlamsızlığını fark etmesini içerir.
2. Dehşet ve Belirsizlik:
- Gerçeklik kaygısı, yaşamın temel sorularına ilişkin korku ve belirsizlik duygusuyla karakterize edilir.
- Bireyler varoluşun açık bir anlam veya amacının olmayışı ve geleceğin belirsizliği nedeniyle kaygı yaşarlar.
3. Varoluşsal Kriz:
- Gerçeklik kaygısı sıklıkla varoluşsal bir krize, varoluşsal meselelerin derinlemesine düşünülmesinin neden olduğu psikolojik ve duygusal bir sıkıntı durumuna yol açabilir.
4. Orijinallikten Kaçınma:
- Bazı bireyler, gerçeklik kaygısıyla başa çıkabilmek için varoluşlarının gerçeğiyle yüzleşmekten kaçınabilir ve çeşitli kendini kandırma ve uyma biçimlerine başvurabilir.
5. Varoluşsal Cesaret:
- Tersine, gerçeklik kaygısıyla yüzleşmek aynı zamanda bireylerin varoluşsal cesaret geliştirmelerine, yaşamın belirsiz ve anlamsız yönleriyle yüzleşmeye istekli olmalarına ve yine de varoluşlarında amaç ve değer bulmalarına yol açabilir.
6. Yaratıcı Yanıt:
- Bazı insanlar gerçeklik kaygısını, yaşamla ilgili kaygılarını, korkularını ve içgörülerini ifade etmenin ve keşfetmenin bir yolu olarak yaratıcı arayışlara kanalize edebilirler.
Rollo May, gerçeklik kaygısının insanlık durumunun doğal bir parçası olduğunu öne sürüyor. Bu, göz ardı edilecek veya kaçınılacak bir şey değil, daha ziyade kişisel gelişim ve kişisel farkındalık için bir fırsat olarak benimsenip yüzleşilecek bir şeydir. Sonuçta gerçeklik kaygısı, bireylerin kendilerine ve dünyadaki yerlerine dair daha derin bir anlayışa ulaşmalarına yol açabilir.