Sosyal ve ekonomik faktörler: Ekonomik zorluklar, yüksek düzeyde işsizlik ve kaynaklara yönelik rekabet, göçmenlere ve diğer azınlık gruplarına karşı günah keçisi ilan edilmesine ve kızgınlığa yol açabilir. İşten çıkarılma korkusu, ücretlerin düşürülmesi ve kamu hizmetleri üzerindeki artan baskı, dışarıdakilere karşı bir düşmanlık ortamını besleyebilir.
Siyasi ve tarihsel faktörler: Tarihsel çatışmalar, bölgesel anlaşmazlıklar ve şiddet olayları, farklı insan grupları arasında kızgınlık ve güvensizlik duygularının sürmesine neden olabilir. Siyasi liderler veya hareketler, dikkatleri iç sorunlardan başka yöne çekmek veya milliyetçi gündemleri ilerletmek için göçmenleri veya azınlık gruplarını günah keçisi olarak kullanarak bu duyguları kendi amaçları doğrultusunda kullanabilirler.
Algılanan kültürel ve dini farklılıklar: Kültür, din, dil veya etnik kökene göre algılanan farklılıklara bağlı olarak olumsuz stereotipler ve önyargılar ortaya çıkabilir. Gelenekler, gelenekler ve inanç sistemlerindeki farklılıklar, kişinin kendi yaşam tarzını tehdit ettiği, dışarıdakilere karşı korku ve düşmanlığa yol açtığı görülebilir.
İletişim ve etkileşim eksikliği: Farklı gruplar arasında anlamlı temas ve etkileşim için sınırlı fırsatlar, olumsuz stereotiplerin ve yanlış anlamaların devam etmesine neden olabilir. Diğer kültürlere ve bakış açılarına maruz kalmamak, anlayış ve empatiyi engelleyerek yabancı düşmanlığının gelişmesine katkıda bulunabilir.
Sosyal etki ve medya etkisi: Bazı medya ve sosyal medya biçimleri, önyargılı veya yanlış bilgilerin yayılmasına, olumsuz stereotiplerin güçlendirilmesine ve yabancı düşmanı duyguların sürdürülmesine katkıda bulunabilir. Sansasyonel ve kutuplaştırıcı içeriğe öncelik veren algoritmalar, bireylerin önceden var olan önyargılarını daha da güçlendirebilir ve farklı bakış açılarına maruz kalmalarını sınırlayabilir.
Bilinmeyenden korkmak: Yabancı düşmanlığı, göçün bir toplumun kültürü, değerleri ve yaşam biçimi üzerindeki etkisine ilişkin korku ve belirsizlikten kaynaklanabilir. Diğer kültürlere aşina olmamak, olumsuz genellemelere ve dışarıdakilerin statükoya yönelik bir tehdit olarak algılanmasına yol açabilir.
Yabancı düşmanlığının farklılık veya çeşitliliğe verilen doğal veya kaçınılmaz bir tepki olmadığını belirtmek önemlidir. Çeşitli sosyal, politik, ekonomik ve psikolojik faktörlerden etkilenebilen öğrenilmiş bir davranıştır. Yabancı düşmanlığının ele alınması, eğitim, diyalog, katılım ve eşitliği teşvik eden politikalar ve altta yatan sosyal ve ekonomik sorunları ele alma çabalarını içeren çok yönlü bir yaklaşımı gerektirir.