Sıvı giderme :Diyaliz, aşırı sıvı yüklenmesini önlemek için fazla sıvının vücuttan uzaklaştırılmasını içerir. Sıvı uzaklaştırıldıkça vücutta dolaşan kanın hacmi azalır ve bu da kan basıncının düşmesine neden olur.
Ultrafiltrasyon :Hemodiyaliz sırasında sıvının kandan uzaklaştırılması için ultrafiltrasyon adı verilen bir işlem kullanılır. Ultrafiltrasyon, sıvıyı kan damarlarından diyaliz solüsyonuna çeken diyalizöre negatif basınç uygulanmasını içerir. Bu sıvının uzaklaştırılması kan hacminde ve kan basıncında azalmaya neden olabilir.
Çözüntü giderme :Diyaliz ayrıca sodyum ve üre dahil atık ürünleri ve çözünen maddeleri kandan uzaklaştırır. Bu çözünen maddeler kan basıncının düzenlenmesi üzerinde etkili olabilir. Örneğin, sodyumun tutulması kan basıncının artmasına yol açabilirken, diyaliz sırasında sodyumun uzaklaştırılması kan basıncının düşmesine neden olabilir.
Vazodilatasyon :Diyaliz, kan damarlarının genişlemesi anlamına gelen vazodilatasyona neden olabilir. Vazodilatasyon kan akışına karşı direnci azaltır ve kan basıncında düşüşe neden olur. Bu vazodilatasyona, diyaliz sırasında vazokonstriktörlerin (kan damarlarının daralmasına neden olan maddeler) çıkarılması ve sıvı ve elektrolit dengesindeki değişikliklere yanıt olarak vazodilatörlerin (kan damarlarının genişlemesine neden olan maddeler) salınması dahil olmak üzere çeşitli faktörler neden olabilir.
İlaçlar :Diyaliz sırasında kullanılan antihipertansif ilaçlar veya diüretikler gibi bazı ilaçlar da kan basıncının düşmesine katkıda bulunabilir.
Altta yatan tıbbi durumlar :Diyabet, kalp hastalığı veya böbrek hastalığı gibi kan basıncını etkileyen altta yatan tıbbi rahatsızlıkları olan hastalar, diyaliz sırasında kan basıncında dalgalanmalar yaşayabilir.
Bu nedenle sağlık profesyonellerinin diyaliz sırasında hastanın kan basıncını yakından takip etmesi ve hemodinamik stabiliteyi korumak ve kan basıncı değişikliklerine bağlı komplikasyonları önlemek için gerekli ayarlamaları yapması önemlidir.