1. Sempatik Sinir Sisteminin Aktivasyonu:Vücut stres yaşadığında veya fiziksel aktivitede bulunduğunda sempatik sinir sistemi (SNS) aktive olur. SNS, kan damarlarını kaplayan düz kasların kasılmasına neden olan adrenalin (epinefrin) ve noradrenalin (norepinefrin) gibi hormonların salınmasına işaret eder. Bu daralma kan akışına karşı direnci artırarak kan basıncının yükselmesine neden olur.
2. Renin-Anjiyotensin-Aldosteron Sistemi (RAAS):RAAS, vücuttaki kan basıncını ve sıvı dengesini düzenlemeye yardımcı olan hormonal bir sistemdir. Kan basıncı düştüğünde böbrekler renin salgılar ve bu da anjiyotensin II oluşumuna yol açan bir dizi reaksiyonu tetikler. Anjiyotensin II, kan damarı düz kaslarına etki ederek vazokonstriksiyona neden olur ve kan basıncının artmasına katkıda bulunur.
3. Endotelin:Endotelin, kan damarlarını kaplayan endotel hücreleri tarafından üretilen bir peptiddir. Güçlü vazokonstriktör etkileri vardır ve kan basıncında sürekli artışlara katkıda bulunabilir.
4. İltihap ve Damar Disfonksiyonu:Kronik inflamasyon ve endotel disfonksiyonu kan damarlarına zarar vererek normal fonksiyonlarını bozabilir. Bu, damar direncinin artmasına ve kan basıncının yükselmesine neden olabilir.
5. Bazı Maddeler ve İlaçlar:Nikotin, kafein gibi bazı maddeler ve kokain ve amfetamin gibi bazı ilaçlar kan damarlarının daralmasına neden olabilir. Ek olarak, dekonjestanlar ve steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) dahil olmak üzere bazı ilaçların vazokonstriktif etkileri olabilir.
Bu faktörler kan damarlarının daralmasına ve kan basıncının artmasına katkıda bulunabilse de, sürekli hipertansiyonun (yüksek tansiyon) gelişmesinin genellikle genetik, çevresel ve yaşam tarzı faktörlerinin bir kombinasyonunun sonucu olduğunu unutmamak önemlidir. Bu nedenle kan basıncını yönetmek, kardiyovasküler sağlığı korumak için birçok unsurun ele alınmasını içerir.