Kıkırdağın gücü, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi faktör tarafından belirlenir:
* Kolajen türü: Birkaç farklı kolajen türü vardır ve kıkırdakta bulunan türe tip II kolajen adı verilir. Bu tip kolajen özellikle güçlü ve esnektir ve kıkırdağa karakteristik özelliklerini kazandırmaktan sorumludur.
* Kolajen liflerinin yoğunluğu: Kıkırdaktaki kollajen liflerinin yoğunluğu dokunun konumuna göre değişir. Örneğin eklemlerdeki kıkırdak kulaktaki kıkırdaktan daha yoğundur. Yoğunluktaki bu farklılık, bu dokuların farklı mekanik özelliklerine katkıda bulunur.
* Diğer proteinlerin varlığı: Kıkırdak, kolajenin yanı sıra elastin ve proteoglikanlar gibi başka proteinleri de içerir. Bu proteinler kıkırdağa güç ve esneklik kazandırmaya yardımcı olur.
Bu faktörlerin birleşimi kıkırdağa eşsiz özelliklerini kazandırır. Vücuttaki birçok fonksiyona uygun, güçlü ve esnek bir dokudur.
Kıkırdak gücünün ne kadar önemli olduğuna dair bazı spesifik örnekler:
* Eklemlerde: Kıkırdak, kemiklerin birbirine karşı hareket etmesi için pürüzsüz, kaygan bir yüzey sağlar. Bu, eklem yüzeylerindeki sürtünmeyi ve aşınmayı azaltmaya yardımcı olur.
* Kulaklarda: Kıkırdak kulağın desteklenmesine ve ona şekil verilmesine yardımcı olur. Ayrıca ses dalgalarının kulak zarından iç kulağa iletilmesine de yardımcı olur.
* Burunda: Kıkırdak burnun desteklenmesine ve şeklinin verilmesine yardımcı olur. Ayrıca havadaki toz ve diğer parçacıkların filtrelenmesine de yardımcı olur.
* Soluk borusunda: Kıkırdak, trakeayı desteklemeye ve havanın akciğerlere serbestçe girip çıkabilmesi için onu açık tutmaya yardımcı olur.
Kıkırdağın gücü, vücuttaki bu ve diğer birçok dokunun düzgün çalışması için gereklidir. Kıkırdak olmasaydı bu dokular hasara ve hastalıklara karşı çok daha savunmasız olurdu.