2. Vazodilatasyon :Bazı durumlarda kan damarları, kan damarı çaplarının genişlemesi anlamına gelen vazodilatasyona maruz kalabilir. Bu, damar duvarlarındaki düz kas hücreleri gevşediğinde meydana gelir. Vazodilatasyon doku ve organlara kan akışının artmasına neden olabilir, ancak aşırı olması durumunda kan basıncında düşüşe de neden olabilir.
3. Plak birikimi :Ateroskleroz gibi durumlarda, kardiyovasküler hastalık, kan damarlarında plak birikmesiyle karakterize edilir. Plak, kolesterol, yağ, kalsiyum ve inflamatuar hücreler dahil olmak üzere çeşitli maddelerden oluşur. Plak oluştukça arterleri daraltabilir ve kan akışını kısıtlayabilir.
4. Kan pıhtısı oluşumu :Kardiyovasküler olaylar, anormal kan akışı düzenleri ve kan damarlarının iç astarındaki hasar nedeniyle kan pıhtılaşması riskini artırabilir. Kan damarlarında kan pıhtıları oluştuğunda kan akışını engelleyebilir ve tromboz ve emboli gibi durumlara yol açabilir. Bu olaylar doku hasarına, kalp krizine veya felce yol açabilir.
5. Artan damar geçirgenliği :Kardiyovasküler değişiklikler kan damarlarının geçirgenliğini de etkileyebilir. Normalde damar duvarları maddelere karşı bariyer görevi görür. Bazı durumlarda kan damarları daha geçirgen hale gelebilir ve sıvıların ve moleküllerin damarlardan çevredeki dokulara sızmasına izin verebilir. Bu artan geçirgenlik şişmeye ve başka komplikasyonlara katkıda bulunabilir.
Kardiyovasküler olaylar sırasında, kan damarı tonusunda değişiklikler, plak birikimi, anormal kan akış düzenleri, pıhtı oluşumu ve değişen damar geçirgenliği, damar sisteminde meydana gelen başlıca değişiklikler arasındadır. Bu değişiklikleri anlamak, kardiyovasküler sağlığı korumaya yönelik hastalık teşhisi, tedavisi ve önleme stratejilerinde çok önemlidir.