Düşük Kan Şekeri (Hipoglisemi): İnsülinin birincil işlevi kan şekeri seviyesini düşürmektir. İnsülin duyarlılığı olan diyabetik olmayan bir bireyde yüksek dozda insülin almak kan şekerinde ani ve önemli bir düşüşe neden olarak hipoglisemi olarak bilinen bir duruma yol açabilir. Hipogliseminin belirtileri arasında terleme, titreme, baş dönmesi, kafa karışıklığı sayılabilir ve tedavi edilmezse nöbetlere ve bilinç kaybına neden olabilir.
Hücresel Glikoz Alımı: İnsülin, glikozun hücrelere taşınmasını kolaylaştırdığından, yüksek dozda insülin, enerji kaynağı olarak genellikle glikoza fazla güvenmeyenler de dahil olmak üzere, vücuttaki hücreler tarafından aşırı glikoz alımına yol açabilir. Bu normal hücresel fonksiyonu ve metabolizmayı bozabilir.
Elektrolit Bozuklukları: Özellikle yüksek dozlarda insülin uygulanması, potasyum ve fosfat dahil olmak üzere vücuttaki bazı elektrolitlerin dengesini etkileyebilir. Bu, elektrolit seviyelerinin çok düşük veya çok yüksek olması durumunda potansiyel komplikasyonlara neden olabilir.
Kilo Alma: İnsülin, glikozun hücrelerde glikojen ve yağ olarak depolanmasını teşvik eder. Yüksek dozda insülin bu etkiyi artırabilir ve aşırı glikozun fiziksel aktivite yoluyla kullanılamaması veya yakılamaması durumunda kilo alımına yol açabilir.
Kardiyovasküler Olaylarda Artan Risk: Bazı araştırmalar, uzun süre yüksek dozda insülin alan diyabetik olmayan bireylerin koroner arter hastalığı ve kalp krizi gibi kardiyovasküler sorunlara yakalanma riskinin artabileceğini öne sürüyor.
Diyabetik olmayan bir bireyde yüksek dozda insülin almanın etkilerinin, bireysel faktörlere ve spesifik koşullara bağlı olarak değişebileceğini unutmamak önemlidir. Diyabet hastası olmayan bir kişinin yanlışlıkla veya kasıtlı olarak yüksek dozda insülin alması durumunda, olası komplikasyonları önlemek ve gerekirse uygun tedaviyi almak için derhal tıbbi yardım alınması önerilir.