Cilt kanseri riskinde artış: Bronzlaşma yataklarından yayılan UV radyasyonu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bilinen bir insan kanserojeni olarak sınıflandırılmıştır. Özellikle 30 yaşından önce bronzlaşma yataklarının düzenli kullanımı, cilt kanserinin en ciddi türü olan melanom da dahil olmak üzere cilt kanserine yakalanma riskini önemli ölçüde artırır. Araştırmalar, 35 yaşından önce bronzlaşma yataklarını kullanan kişilerde melanom gelişme riskinin %59 daha yüksek olduğunu bulmuştur.
Erken cilt yaşlanması: Bronzlaşma yataklarından yayılan UV radyasyonu cildin kollajen ve elastin liflerine zarar vererek erken cilt yaşlanmasına, kırışıklıklara ve sarkmaya neden olabilir. Bu hasar tek bir bronzlaşma seansından sonra bile ortaya çıkabilir.
Göz hasarı: UV radyasyonu ayrıca gözlere de zarar verebilir, yaşlı yetişkinlerde görme kaybının önde gelen nedenleri olan katarakt ve maküla dejenerasyonu riskini artırabilir.
Bağışıklık sisteminin baskılanması: UV radyasyonu bağışıklık sistemini baskılayarak bireyleri enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha duyarlı hale getirebilir.
Diğer sağlık sorunlarına ilişkin artan risk: Bazı çalışmalar, düzenli olarak bronzlaşma yatağı kullanan kişilerde kalp-damar hastalıkları gibi diğer sağlık sorunlarının görülme riskinin arttığını öne sürmektedir.
Bu önemli sağlık riskleri göz önüne alındığında, birçok ülke ve yargı bölgesi, küçüklerin bronzlaşma yataklarının kullanımına ilişkin düzenlemeler veya yasaklar uygulamaya koymuştur. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri'nde bazı eyaletlerde küçüklerin solaryum kullanmasını yasaklayan yasalar vardır ve bazı şehirler de benzer kısıtlamalar getirmiştir.
Amerikan Dermatoloji Akademisi (AAD) ve Amerikan Kanser Derneği (ACS) gibi kuruluşların da dahil olduğu tıp camiası, UV radyasyonuna maruz kalmayla ilişkili ciddi sağlık riskleri nedeniyle reşit olmayanların bronzlaşma yataklarını kullanmalarının yasaklanmasını şiddetle savunuyor. 18 yaşın altındaki bireylerin bronzlaşma salonuna gitmesini yasaklayarak, gençlerin UV radyasyonunun zararlı etkilerinden korunmasına ve gelecekte cilt kanseri ve diğer sağlık sorunlarına yakalanma risklerinin azaltılmasına yardımcı olabiliriz.