Karantina: Kara Ölüm'ün yayılmasını kontrol altına almak için kullanılan en etkili önlemlerden biri karantinaydı. Şehirler ve kasabalar vebaya yakalanmış kişileri veya enfekte kişilerle temasa geçmiş olanları izole edecek. Karantinalar, hastalığın maksimum kuluçka süresi olduğuna inanılan 40 gün veya daha fazla sürebilir.
Hastaların izolasyonu: Kara Ölüm belirtileri gösteren kişiler nüfusun geri kalanından izole edildi. Bu, hastalığın daha fazla yayılmasını önledi ve salgınların kontrol altına alınmasına yardımcı oldu.
Gelişmiş hijyen: İnsanlar hastalığın yayılmasını önlemede hijyenin rolünü anlamaya başladıkça ellerini yıkamak, yaşam alanlarını temiz tutmak ve atıkları uygun şekilde imha etmek gibi daha iyi uygulamaları benimsemeye başladılar.
Seyahat kısıtlamaları: Birçok şehir ve kasaba, bireylerin vebayı kendi topluluklarına taşımasını önlemek için seyahat kısıtlamaları getirdi. Bu kısıtlamalar genellikle şehir kapılarının kapatılmasını veya yolcuların girmeden önce karantinaya alınmasının zorunlu kılınmasını içeriyordu.
Hayvan kontrolü: Kara Ölüm'ün başlıca vektörleri olan fareler ve pireler, kontrol tedbirleri kapsamında hedef alındı. Fareler zehirlenerek popülasyonları azaltılırken, insanlar da pireleri evlerinden ve vücutlarından uzak tutmak için adımlar attı.
Bağışıklık gelişimi: Zamanla, Kara Ölüm'den sağ kurtulan insan sayısı arttıkça, popülasyonda bir düzeyde bağışıklık gelişmeye başladı. Bu, hastalığın yayılmasını daha da zorlaştırdı ve sonunda azalmasına yol açtı.
Bu önlemlerin tamamının her yerde uygulanmadığını ve farklı bölge ve toplulukların Kara Ölüm'e nasıl tepki verdiği konusunda farklılıklar olduğunu belirtmek önemlidir. Ayrıca sosyal ve ekonomik faktörler de salgının gidişatını şekillendirmede rol oynadı.