Arterlerin Elastik Geri Tepmesi:
Arterlerin, kalp kasıldığında (sistol) esneyen ve diyastol sırasında geri dönen elastik duvarları vardır. Bu elastik geri tepme, kanı daha küçük kan damarlarına doğru iterek kan basıncının korunmasına yardımcı olur.
Periferik Direnç:
Küçük kan damarlarındaki (arteriyoller) kan akışına karşı direnç, periferik direnç olarak bilinir. Kalp kasılmadığında, arteriyoller hafifçe daralarak periferik direnci artırır. Bu daralma kanın kalbe çok hızlı geri akmasını önleyerek kan basıncının korunmasına yardımcı olur.
Venöz Dönüş:
Venöz dönüş, kanın vücut dokularından kalbe geri akışını ifade eder. Diyastol sırasında kalbin gevşemesi göğüs boşluğunda negatif bir basınç oluşturur ve bu da kanın kalbe geri çekilmesine yardımcı olur. Solunum sırasında iskelet kaslarının kasılması ve bacak kaslarının pompalama hareketi de venöz dönüşe yardımcı olarak kalbe sürekli kan akışı sağlar.
Kardiyak Rezerv:
Sağlıklı bir kalbin yedek kapasitesi vardır, yani gerektiğinde pompalama gücünü artırabilir. Diyastol sırasında kan basıncı önemli ölçüde düşerse kalp, kasılma kuvvetini artırarak yanıt verebilir ve böylece kan basıncını yükseltebilir.
Otonom Sinir Sistemi Düzenlemesi:
Otonom sinir sistemi, özellikle sempatik sistem, diyastol sırasında kan basıncının korunmasında rol oynar. Kan basıncı düştüğünde sempatik sinir sistemi harekete geçerek kalp atış hızının artmasına, kan damarlarının daralmasına ve kalbin kasılma gücünün artmasına neden olur ve bunların tümü kan basıncının korunmasına katkıda bulunur.
Bu mekanizmalar koordineli bir şekilde çalışarak kalp aktif olarak kasılmadığında bile kan basıncının yeterli düzeyde kalmasını sağlar ve vücuttaki organ ve dokulara kan akışının sürekli olmasını sağlar.