Artan Fibrinojen:RA'daki iltihaplanma, fibrinojen de dahil olmak üzere akut faz proteinlerinin üretiminde artışa yol açar. Fibrinojen, kanın pıhtılaşmasında rol oynayan bir proteindir ve kırmızı kan hücrelerinin daha hızlı toplanıp yerleşmesine neden olarak daha yüksek bir ESR'ye neden olabilir.
Değişen Plazma Viskozitesi:RA'daki inflamatuar süreç, plazmanın bileşiminde ve viskozitesinde değişikliklere neden olabilir. İnflamatuar proteinlerin ve diğer maddelerin artan seviyeleri, plazmayı daha kalın ve daha viskoz hale getirebilir. Bu artan viskozite, kırmızı kan hücrelerinin çökelmesini engelleyerek daha yüksek bir ESR'ye katkıda bulunur.
İmmünoglobulin Üretimi:RA, immünoglobulinlerin, özellikle romatoid faktör (RF) ve anti-siklik sitrulinlenmiş peptid (anti-CCP) antikorlarının aşırı üretimi ile karakterize edilir. Bu immünoglobulinler kırmızı kan hücrelerine bağlanarak bağışıklık kompleksleri oluşturabilir. Bu bağışıklık komplekslerinin varlığı, kırmızı kan hücresi toplanmasını teşvik eder ve sedimantasyonu artırarak ESR'nin yükselmesine yol açar.
C-reaktif Protein (CRP) Düzeyleri:CRP, iltihaplanmaya yanıt olarak yükselen başka bir akut faz proteinidir. ESR ve CRP'nin her ikisi de inflamasyon göstergeleri iken, ESR, fibrinojen seviyeleri ve plazma viskozitesi gibi çeşitli faktörlerden etkilenirken CRP, inflamatuar yanıta daha spesifiktir. Yüksek ESR ile birlikte yüksek CRP seviyeleri, RA'da aktif inflamasyonun varlığını gösterebilir.
RA'da yüksek bir ESR yaygın olarak görülse de, bunun hastalığa özgü olmadığını ve diğer çeşitli faktörlerden, tıbbi durumlardan ve ilaçlardan etkilenebileceğini unutmamak önemlidir. Bu nedenle, romatoid artritli bireylerde hastalık aktivitesini değerlendirmek ve tedaviye yanıtı izlemek için ESR genellikle diğer klinik bulgular, laboratuvar testleri ve tanı kriterleri ile birlikte değerlendirilir.