- Su emme: İleum, kimustan suyu aktif olarak emer ve sindirim içeriğini daha da yoğunlaştırır. Aktif taşıma yoluyla, sodyum iyonları mukozal epitel üzerinde bulunan Na+/K+ ATPaz pompası yoluyla emilir ve su, ozmotik dengeyi korumak için bunu pasif olarak takip ederek kimusun hacmini azaltır.
- Elektrolit emilimi: Kimustan suyun yanı sıra sodyum, potasyum, klorür ve bikarbonat iyonları gibi elektrolitler de emilir. Elektrolitlerin emilimi, aktif taşıma ve iyon değişim mekanizmaları da dahil olmak üzere çeşitli taşıma süreçleriyle birleşerek vücutta uygun elektrolit dengesini sağlar.
- Safra tuzu emilimi: İleum, yağ sindirimine yardımcı olan safra tuzlarının yeniden emilmesinde çok önemli bir rol oynar. İleumdaki özel epitel hücreleri, safra tuzlarını konsantrasyon gradyanına karşı aktif olarak kimustan alır ve bunların yağ sindirimi ve emilimi sürecinde yeniden kullanılmasına olanak tanır.
- Vitamin emilimi: İleumun terminal kısmı B12 vitamininin (kobalamin) emiliminden sorumludur. Bu önemli vitaminin emilimi için mide tarafından üretilen, intrinsik faktör adı verilen özel bir proteine ihtiyaç vardır. B12 vitamini intrinsik faktöre bağlanır ve ileumdaki kan dolaşımına emilir.
Mukozal Bağışıklık:
- Bağırsakla ilişkili lenfoid dokular: Peyer yamaları ve bağırsakla ilişkili lenfoid dokular (GALT) ileumda bol miktarda bulunur ve mukozal bağışıklık sistemine katkıda bulunur. Sindirim içeriğinde bulunan antijenlere karşı korunmaya yardımcı olan ve bağışıklık toleransında rol oynayan, gıdadaki zararsız maddelere karşı reaksiyonları önleyen bağışıklık hücreleri içerirler.
İleum, bu işlevleri birleştirerek, sindirim ve besin emilimi sürecini tamamlamada, besinlerden en iyi şekilde yararlanmayı sağlamada ve gastrointestinal sistemdeki zararlı maddelere karşı koruma sağlamada çok önemli bir rol oynar.