Aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli faktörler diyabetin yükselişine katkıda bulunmuştur:
1. Yaşlanan Nüfus :Dünya nüfusu yaşlandıkça şeker hastalığına yakalanma riski artıyor. Bunun nedeni, vücudun insülin üretme ve kullanma yeteneğinin yaşla birlikte azalmasıdır.
2. Obezite :Obezite tip 2 diyabet için önemli bir risk faktörüdür. Özellikle karın bölgesindeki fazla kilolar diyabetin öncüsü olan insülin direncine yol açıyor.
3. Sağlıksız Beslenme :İşlenmiş gıdalar, doymuş ve trans yağlar ve şekerden zengin bir beslenme diyabet gelişme riskini artırabilir.
4. Fiziksel Hareketsizlik :Düzenli fiziksel aktivite eksikliği insülin direncine yol açabilir ve diyabet riskini artırabilir.
5. Genetik :Bazı kişilerin diyabete genetik yatkınlığı vardır. Ancak genetik tek başına bir kişinin bu durumu geliştirip geliştirmeyeceğini belirlemez; çevresel faktörler de önemli rol oynamaktadır.
Diyabet salgınının sadece bireyler için değil, sağlık sistemleri ve ekonomiler için de geniş kapsamlı sonuçları var. Diyabet körlüğün, böbrek yetmezliğinin, kalp hastalığının, felç ve amputasyonun önde gelen nedenidir. Ayrıca erken ölüme de yol açabilir. Diyabetin ekonomik yükü oldukça büyüktür; sağlık hizmetleri maliyetleri ve üretkenlik kaybı kaynaklar üzerinde önemli bir baskı oluşturmaktadır.
Diyabet salgınını ele almak için önleyici stratejilerin uygulanması ve erken tanı ve yönetime erişimin iyileştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu stratejiler, aşırı kilolu veya obez olanlar için sağlıklı beslenmeyi, düzenli fiziksel aktiviteyi ve kilo kaybını teşvik etmeyi içerir. Erken teşhis ve tedavi, durumun ilerlemesini yavaşlatmaya ve komplikasyonları önlemeye veya geciktirmeye yardımcı olabilir. Ek olarak, diyabet risk faktörleri ve semptomları hakkında farkındalığın artırılması, bireylerin zamanında tıbbi bakım almaya teşvik edilmesi açısından önemlidir.