Trombositopatide trombositler normal sayıda mevcut olabilir ancak düzgün çalışmazlar. Bunun nedeni trombosit zarındaki kusurlar, trombosit proteinlerindeki anormallikler veya trombositlerin içindeki sinyal yollarının bozulması olabilir. Sonuç olarak trombositler kan damarı duvarlarına yapışmada, stabil kan pıhtıları oluşturmada veya yaralanma bölgesindeki kimyasal sinyallere uygun şekilde yanıt vermede zorluk yaşayabilir.
Her birinin kendine özgü nedeni ve özellikleri olan çeşitli trombositopati türleri vardır:
1. Glanzmann Trombastenisi:Trombosit glikoproteinleri IIb ve IIIa'yı kodlayan genlerdeki mutasyonların neden olduğu nadir görülen kalıtsal bir hastalıktır. Bu glikoproteinler, trombositlerin pıhtı oluşturmak üzere birbirine yapıştığı süreç olan trombosit agregasyonu için gereklidir.
2. Bernard-Soulier Sendromu:Bir diğer nadir kalıtsal bozukluk olan Bernard-Soulier sendromu, yüzeylerinde azalmış sayıda glikoprotein Ib-IX kompleksi bulunan dev trombositlerle karakterizedir. Bu kompleks, trombositlerin hasarlı kan damarı duvarına yapışmasında çok önemli bir rol oynar.
3. Von Willebrand Hastalığı:Von Willebrand hastalığı, trombositlerin hasarlı kan damarı duvarına yapışmasına yardımcı olan bir protein olan von Willebrand faktörünün eksiklikleri veya anormalliklerinden kaynaklanan yaygın bir kalıtsal kanama bozukluğudur.
4. İlaca Bağlı Trombositopati:Aspirin, klopidogrel ve steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) gibi bazı ilaçlar trombosit fonksiyonuna müdahale edebilir ve trombositopatiye neden olabilir.
5. Miyeloproliferatif Bozukluklar:Trombositopati, kemik iliğinde kan hücrelerinin aşırı üretimi ile karakterize edilen bir grup hastalık olan miyeloproliferatif bozukluklarda da ortaya çıkabilir.
Trombositopatinin belirtileri arasında kolay morarma, kesik veya yaralanmalardan kaynaklanan uzun süreli kanama, ağır adet kanaması, burun kanaması ve mide-bağırsak veya idrar yolunda kanama sayılabilir. Trombositopatinin tedavisi altta yatan nedene bağlıdır ve trombosit fonksiyonunu iyileştirmeye yönelik ilaçları, pıhtılaşma faktörlerini değiştirmek için kan naklini veya kanamayı kontrol altına almak için cerrahi müdahaleleri içerebilir.