Yetkisizleştirmenin sağlık ve sosyal bakımda nasıl ortaya çıkabileceği aşağıda açıklanmıştır:
1. Tedavi Kararları Üzerinde Kontrol Eksikliği :Bireyler kendi bakım ve tedavileri ile ilgili kararların alınmasına katılmadıklarında kendilerini güçsüz ve güçsüz hissederler. Sağlık çalışanlarının hastalara danışmadan, onların tercihlerini ve değerlerini göz ardı ederek karar vermesi bu durumla sonuçlanabiliyor.
2. Aşırı Tıbbileştirme :Sağlık hizmetlerinde tıbbi müdahalelere ve teknolojiye gereğinden fazla önem verilmesi yetkilerin kaybedilmesiyle sonuçlanabilir. Bireyler, farklı ihtiyaçları ve güçleri olan bireyler olarak değil, yalnızca tıbbi sorunları olan hastalar olarak algılandığında, özerklik duyguları zayıflar.
3. Saygı ve İtibar Eksikliği :Sağlık mesleği mensuplarının veya bakım sağlayıcıların bireylere itibarsız ve saygısız davranması, yetkinin elinden alınmasına neden olabilir. Bu, ihmali, fiziksel veya duygusal istismarı, yaş, cinsiyet, ırk veya engellilik gibi faktörlere dayalı ayrımcılığı içerebilir.
4. Sosyal İzolasyon :Sosyal izolasyon, bireylerin sosyal desteğe ve anlamlı bağlantılara erişimlerini sınırlayarak onları güçsüzleştirebilir. Bu, sosyal etkileşimlerin kısıtlanabileceği veya sınırlandırılabileceği bakım tesislerinde veya kurumsal ortamlarda özellikle zararlı olabilir.
5. Dış Desteğe Bağımlılık :Bireyler temel ihtiyaçları için dış desteğe aşırı bağımlı olduklarında kendilerini güçsüz ve bağımlı hissedebilirler. Bu, özellikle günlük yaşam aktivitelerinde yardıma ihtiyaç duyan engelli bireyler veya yaşlı yetişkinler için geçerli olabilir.
6. Kültürel ve Dilsel Engeller :Sağlık ve sosyal bakım hizmetlerine erişimde kültürel veya dilsel engellerle karşılaşan bireyler, etkili iletişim kurma veya ilgili bilgileri anlama becerilerinin sınırlı olması nedeniyle kendilerini güçsüz hissedebilirler.
7. Savunuculuk Eksikliği :Yeterli savunuculuk ve destek olmadan bireyler haklarını savunmak, bilinçli kararlar vermek veya karmaşık sağlık sistemlerinde gezinmek konusunda zorluk yaşayabilirler. Bu savunuculuğun yokluğu, bireylerin yetkisini azaltabilir ve onların adil bakım ve hizmetlere erişme yeteneklerini engelleyebilir.
Yetkisizleştirmenin ele alınması, kişi merkezli bakımın teşvik edilmesi ve bireylerin sağlık ve refahlarında aktif rol almalarını sağlamak açısından çok önemlidir. Bireyleri güçlendirmek, onların özerkliklerine saygı duymayı, bakış açılarına değer vermeyi, karar alma süreçlerine katılımlarını teşvik etmeyi ve onur, kontrol ve kendi kaderini tayin etme duygularını destekleyen bir ortam yaratmayı içerir.