1. Güvenli Bir Ortam Oluşturun:
Müşterilerin endişelerini paylaşma konusunda kendilerini güvende hissedecekleri bir alan oluşturarak başlayın. Tartışmalarının gizli olduğunu anladığından emin olun.
2. Aktif Olarak Dinleyin:
Müşterinin hem sözlü hem de sözsüz iletişimine dikkat edin. Yargılamadan dinleyin ve duygularını anlamaya çalışın.
3. Yansıtma ve Açıklama:
Müşterinin ne dediğini düşünün ve onları doğru anladığınızdan emin olmak için ifadelerini başka sözcüklerle ifade edin.
4. Duygularını Doğrulayın:
Duygularını kabul edin ve onaylayın. Zor ya da mantıksız görünseler bile onların duygularını göz ardı etmeyin.
5. Kaynakları ve Seçenekleri Keşfedin:
Müşterinin, kendi özel sorununa yardımcı olabilecek mevcut kaynakları, destek gruplarını veya hizmetleri keşfetmesine yardımcı olun.
6. Öz Düşünmeyi Teşvik Edin:
Danışanı güçlü yönleri ve geçmişte işe yaramış başa çıkma mekanizmaları üzerinde düşünmeye teşvik edin.
7. Gerçekçi Hedefler Belirleyin:
Danışanın sorunu çözmeye başlamasına yardımcı olabilecek küçük, ulaşılabilir hedefler belirlemek için birlikte çalışın.
8. Profesyonelliği Koruyun:
Şefkat gösterirken profesyonel sınırları koruyun ve kişisel deneyimlerinizi aşırı paylaşmaktan kaçının.
9. Dışarıdan Yardım Almayı Düşünün:
Sorun uzmanlığınızın kapsamını aşıyorsa veya özel tedavi gerektiriyorsa müşteriyi uygun bir uzmana yönlendirmeyi düşünün.
10. Takip:
İlerlemesini izlemek ve sürekli destek sunmak için müşteriyle düzenli kontroller planlayın.
11. Oturumu belgeleyin:
Oturum sırasında tartışmayı, üzerinde anlaşılan hedefleri ve endişeleri not edin.
12. Kişisel Bakım Uygulaması Yapın:
Başkalarının sorunlarıyla uğraşmak zorlayıcı olabilir. Tükenmişliği önlemek için sağlığınıza dikkat edin.
Bir danışman olarak görevinizin, danışanlarınızın kişisel sorunlarını çözmelerine yardımcı olacak destek, rehberlik ve kaynaklar sağlamak olduğunu unutmayın. Her zaman onların mahremiyetini ve refahını birinci öncelik olarak tutun.