1. Plasental Büyüme :Gelişmekte olan fetüse oksijen ve besin sağlayan plasenta, hamilelik sırasında hızla büyür. Bazı genç gebeliklerde plasenta anormal şekilde gelişebilir veya işlevi azalabilir, bu da preeklampsi ve gebelik hipertansiyonu gibi komplikasyonlara yol açabilir.
2. Hormonal Dengesizlikler :Hamilelik, kan basıncının düzenlenmesini etkileyebilecek önemli hormonal değişiklikleri içerir. Gençlerin vücutları bu hormonal değişimlere tam olarak hazır olmayabilir ve bu da onları hipertansiyona karşı daha duyarlı hale getirebilir.
3. Beslenme Eksiklikleri :Genç annelerin genellikle kötü beslenme alışkanlıkları vardır ve kalsiyum, potasyum ve magnezyum gibi temel besinlerden yoksun olabilirler. Bu eksiklikler yüksek tansiyona katkıda bulunabilir.
4. Stres ve Kaygı :Hamilelik her kadın için stresli bir deneyim olabilir, ancak gençler yaşları, sosyal baskılar ve destek eksikliği nedeniyle daha fazla stres hissedebilirler. Kronik stres kan basıncının artmasına neden olabilir.
5. Önceden Mevcut Tıbbi Durumlar :Obezite, diyabet veya böbrek hastalığı gibi önceden mevcut rahatsızlıkları olan gençlerin hamilelik sırasında yüksek tansiyona yakalanma riski daha yüksektir.
6. Çoğul Gebelikler :Çoğul gebelik yaşayan genç annelerin, özellikle de önceki gebelikleri hipertansiyon nedeniyle komplike olmuşsa, yüksek tansiyon yaşama olasılıkları daha yüksektir.
7. Genetik :Bazı gençlerin yüksek tansiyona genetik yatkınlığı olabilir, bu da onları hamilelik sırasında daha duyarlı hale getirebilir.
Hamile gençlerin düzenli doğum öncesi bakım almaları, kan basınçlarını izlemeleri ve kan basınçlarını yönetmek ve sağlıklı bir hamilelik sağlamak için sağlık hizmeti sağlayıcılarının tavsiyelerine uymaları önemlidir.