1. Kısa vadeli (Egzersiz sırasında ve hemen sonrasında): Orta ila yoğun egzersiz sırasında kaslarınız enerji için glikozu (kan şekeri) kullanır ve bu da kan şekeri seviyelerinde geçici bir düşüşe yol açar. Bunun nedeni, egzersizin, glikozun yakıt olarak kullanılmak üzere kandan kaslara taşınmasına yardımcı olan insülin salınımını uyarmasıdır.
2. İlk toparlanma (Egzersizden sonraki ilk birkaç saat): Egzersizden sonra vücudunuz glikoz depolarını yenilerken kan şekeri seviyelerinde hafif bir toparlanma yaşayabilirsiniz. Bu normal bir fizyolojik tepkidir ancak artışın boyutu beslenmenize ve aktivite seviyenize bağlıdır.
3. Uzun vadeli (Düzenli egzersiz): Düzenli egzersiz insülin duyarlılığını artırır ve kan şekeri seviyelerinin zaman içinde daha stabil kalmasına yardımcı olur. Birkaç hafta veya ay boyunca sürekli egzersiz yapmak, daha iyi glikoz kontrolüne ve tip 2 diyabet gelişme riskinin azalmasına yol açabilir.
4. Bireysel varyasyonlar: Egzersiz yaparken kan şekeri seviyenizi düşürmenin ne kadar süreceği ile ilgili spesifik zaman çizelgesi kişiden kişiye değişebilir. Kan şekeri seviyenizle ilgili herhangi bir endişeniz varsa, doktorunuza veya diyabet yönetiminde uzmanlaşmış kayıtlı bir diyetisyene danışmak her zaman en iyisidir.
Kan şekeri seviyenizi etkili bir şekilde yönetmek için genellikle düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve uygun ilaç tedavisinin (doktorunuz tarafından öneriliyorsa) bir kombinasyonu önerilir. Fiziksel aktiviteyi çok yönlü bir diyetle dengelemek, uzun vadede sağlıklı kan şekeri seviyelerine ulaşmanıza ve bunu korumanıza yardımcı olabilir.