1. Kanın Anormal Şantlanması:
- VSD'ler ve ASD'ler kalp odaları arasında anormal kan akışına yol açabilir. Bu, kan akışında dengesizliğe neden olabilir, kalbe baskı uygulayabilir ve potansiyel olarak kalp yetmezliğine yol açabilir.
2. Kalpte Artan Basınç:
- Büyük septal defektler kalp odacıklarında, özellikle de basıncın yüksek olduğu tarafta artan basınca neden olabilir. Bu, kalp kasının genişlemesine ve zayıflamasının yanı sıra kapak yetersizliğine de yol açabilir.
3. Kalp Üfürümleri:
- Septum kusurları sıklıkla kalp üfürümleri olarak bilinen anormal kalp seslerine neden olur. Tüm üfürümler endişe verici olmasa da bazıları değerlendirme gerektiren önemli bir kusura işaret edebilir.
4. Dispne (Nefes Darlığı):
- Septal defektler büyüdükçe veya ciddi şant oluşumuna neden olduğunda, bireylerde özellikle efor sarf edildiğinde nefes darlığı yaşanabilir. Bu, kalbin pompalamak zorunda olduğu ekstra kan hacmi nedeniyle oluşur.
5. Yorgunluk ve Zayıflık:
- Septal defektler yorgunluğa, halsizliğe ve egzersiz intoleransına neden olabilir. Bunun nedeni, kalbin etkili bir şekilde kan pompalamak için daha fazla çalışmasıdır.
6. Sağ Taraflı Kalp Yetmezliği:
- Büyük VSD'ler, özellikle çıkış septumunu tutanlar, sağ kalp yetmezliğine neden olabilir. Bu, akciğerlere artan kan akışının sağ ventrikül üzerinde aşırı baskı oluşturması ve bunun genişlemesine ve sonuçta başarısızlığa yol açmasıyla meydana gelir.
7. Pulmoner Hipertansiyon:
- Septal defektler pulmoner arterlerde basıncın artmasına (pulmoner hipertansiyon) neden olabilir. Bu, akciğer kan damarlarına zarar verebilir ve kalbin sağ tarafını daha da zorlayabilir.
8. Paradoksal Emboli:
- Nadiren septal defektler paradoksal emboliye neden olabilir; vücudun alt kısmından gelen bir kan pıhtısı defektten geçip sistemik dolaşıma geçerek potansiyel olarak felce veya diğer komplikasyonlara yol açabilir.
9. Enfektif Endokardit Riski:
- Septal kusurları olan bireylerde enfektif endokardit, kalp kapakçıklarında veya kalbin iç zarında enfeksiyon oluşma riski daha yüksektir.
Septal deformitelerle ilişkili ciddiyetin ve spesifik problemlerin bireysel vakaya göre büyük ölçüde değişebileceğini unutmamak önemlidir. Bu kusurların yönetilmesi ve komplikasyonların önlenmesi için düzenli izleme ve uygun tıbbi müdahaleler çok önemlidir.