1. Hipotalamus:Beynin küçük bir bölgesi olan hipotalamus, ergenliğin başlamasında çok önemli bir rol oynar. Bakliyatlarda gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH) üretir.
2. Hipofiz Bezi:Beynin tabanında yer alan bezelye büyüklüğünde bir bez olan hipofiz bezi, hipotalamustan gelen GnRH'ye yanıt verir. İki gonadotropin salgılar:folikül uyarıcı hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LH).
3. Gonadlar:Kadınlarda FSH, yumurtalıklardaki foliküllerin büyümesini ve gelişmesini uyararak östrojen üretimine yol açar. LH, yumurtalıktan olgun bir yumurtanın salınması anlamına gelen yumurtlamayı tetikler. Erkeklerde FSH testislerde sperm üretimini uyarır, LH ise testosteron üretimini teşvik eder.
4. Geri Bildirim Mekanizmaları:FSH ve LH'nin salınımı, hipotalamus, hipofiz bezi ve gonadları içeren geri bildirim mekanizmaları tarafından düzenlenir. Yüksek östrojen ve testosteron seviyeleri hipotalamus ve hipofiz bezi üzerinde negatif geri bildirim oluşturarak GnRH, FSH ve LH salınımını baskılar. Bu geri bildirim döngüsü hormon seviyelerinde dengenin korunmasına yardımcı olur.
5. Böbreküstü Bezleri:Böbreklerin üzerinde bulunan adrenal bezler de ergenliğin başlamasına katkıda bulunur. Östrojen ve testosterona dönüştürülebilen DHEA (dehidroepiandrosteron) ve androstenedion gibi az miktarda seks hormonu üretirler. Bu adrenal hormonlar ikincil cinsel özelliklerin gelişimini teşvik edebilir.
Ergenliğin genetik faktörlerden, çevresel ipuçlarından ve genel sağlıktan etkilenen oldukça kişiselleştirilmiş bir süreç olduğunu unutmamak önemlidir. Ergenliğin başladığı yaş bireyler arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir ve ilerlemesi yukarıda açıklanan karmaşık hormonal etkileşimler tarafından yönlendirilir.