Moleküler taklit: Streptococcus insan dokularına çok benzeyen proteinler ve antijenler üretir. Bu benzerlik, bakterilerin kendilerini kamufle etmelerine olanak tanıyarak bağışıklık hücrelerinin kendilik ile öz olmayanı ayırt etmesini zorlaştırır. Streptococcus, insan proteinlerini taklit ederek bağışıklık sistemi tarafından tanınmaktan ve yok edilmek üzere hedef olmaktan kaçınabilir.
Biyofilm oluşumu: Streptococcus, biyofilm olarak bilinen ve kendilerini bağışıklık saldırılarına karşı koruyan koruyucu hücre toplulukları oluşturabilir. Bu biyofilmler, bağışıklık hücrelerinin ve antikorların bakterilere erişimini sınırlayan fiziksel bariyerler görevi görür. Biyofilmlerin içinde Streptococcus hücreleri daha dayanıklıdır ve bağışıklık savunmasına daha iyi direnç gösterebilir.
Virülans faktörlerinin salgılanması: Streptococcus, bağışıklık sisteminin işlevselliğine doğrudan müdahale eden çeşitli virülans faktörlerini salgılar. Bu faktörler arasında bağışıklık hücrelerinin normal işleyişini bozan enzimler, toksinler ve süperantijenler bulunur. Örneğin, bazı streptokokal enzimler antikorları ve tamamlayıcı proteinleri parçalayabilir, bu da konağın bakterileri yok etme yeteneğini bozabilir.
Süperantijenler: Streptokok süperantijenleri, T hücrelerinin büyük bir kısmını aktive edebilen ve aşırı ve kontrolsüz bir bağışıklık tepkisine yol açabilen güçlü toksinlerdir. Süperantijenler, normal antijen tanıma sürecinin dışında hem T hücrelerine hem de antijen sunan hücrelere (APC'ler) bağlanarak yaygın T hücresi aktivasyonuna ve sitokin salınımına neden olur. Bu düzensiz bağışıklık tepkisi ciddi ve sistemik enfeksiyonlara katkıda bulunabilir.
Fagositozun inhibisyonu: Streptococcus, nötrofiller ve makrofajlar gibi bağışıklık hücrelerinin yabancı parçacıkları yutup yok ettiği fagositoza müdahale eden maddeler üretebilir. Fagositozu engelleyerek Streptococcus, bağışıklık tespitinden ve yok edilmesinden kaçabilir.
Antiinflamatuar yanıtlar: Streptococcus, antiinflamatuar bir durumu teşvik ederek konağın bağışıklık tepkisini manipüle edebilir. Bakteriler, normalde bağışıklık hücrelerini aktive eden ve enfeksiyon bölgesine yönlendiren proinflamatuar sitokinlerin üretimini baskılayan faktörleri serbest bırakır. Streptococcus, inflamatuar yanıtı azaltarak bağışıklık gözetimini azaltabilir ve konakçıda yayılmasını kolaylaştırabilir.
Bu bağışıklıktan kaçınma stratejileri, Streptococcus'un konakçıda enfeksiyon oluşturmasına ve sürdürmesine olanak tanıyarak bademcik iltihabı, farenjit, kızıl ve streptokok toksik şok sendromu (STSS) gibi daha invazif enfeksiyonlar dahil olmak üzere bir dizi hastalığa neden olur. Streptococcus'un bağışıklık sistemini kandırmak için kullandığı mekanizmaları anlamak, streptokok enfeksiyonlarına karşı etkili önleme ve tedavi stratejileri geliştirmek için çok önemlidir.