1. Fiziksel Engel:
- Deri, mikroorganizmaların vücuda girişini engelleyen fiziksel bir bariyer oluşturur. Epidermis adı verilen derinin en dış katmanı, koruyucu bir bariyer görevi gören çok sayıda hücre katmanından oluşur.
- Mukoza zarları solunum, sindirim ve ürogenital yollar gibi çeşitli vücut boşluklarını kaplar. Bu zarların ürettiği mukus, mikroorganizmaları hapseder ve onların daha derin dokulara ulaşmasını engeller.
2. Kimyasal Engeller:
- Deri, bakteri, mantar ve virüsleri öldürme veya büyümelerini engelleme yeteneğine sahip defensinler ve katelisidin gibi antimikrobiyal peptitler ve proteinler üretir.
- Cildin asidik pH'ı (yaklaşık 4,5-5,5) ayrıca birçok mikroorganizmanın büyümesini engeller.
- Mukoza zarları lizozim, immünoglobulinler (IgA) ve müsinler dahil olmak üzere çeşitli antimikrobiyal maddeler salgılar. Lizozim bakteriyel hücre duvarlarını parçalayabilir ve immünoglobulinler patojenleri nötralize etmeye yardımcı olur.
3. Mekanik Savunma Mekanizmaları:
- Cildin dökülme süreci (skuamasyon), bakteri ve diğer parçacıkların cilt yüzeyinden uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
- Solunum yollarında ve diğer bölgelerde bulunan tüy benzeri küçük yapılar olan silialar, mukus ve sıkışmış parçacıkların vücuttan atılmasına yardımcı olur.
- Öksürme, hapşırma ve kusma da yabancı istilacıların solunum ve sindirim yollarından atılmasına yardımcı olan doğal savunma mekanizmalarıdır.
4. Doğuştan Bağışıklık Tepkileri:
- Deri ve mukoza zarları, yabancı maddeleri tespit edip yakalayabilen Langerhans hücreleri ve makrofajlar gibi özel bağışıklık hücreleri içerir.
- Bu bağışıklık hücreleri, artan kan akışı, ek bağışıklık hücrelerinin toplanması ve istilacı patojenlerle savaşmak için kimyasal sinyallerin salınması ile karakterize edilen inflamatuar yanıtları başlatır.
5. Uyarlanabilir Bağışıklık Tepkisi:
- Deri ve mukozalar adaptif immün yanıtların başlatılması için önemli yerlerdir. Antijen sunan hücreler (APC'ler), patojenlerden antijenleri (yabancı moleküller) yakalayıp işler ve bunları T lenfositleri ve B lenfositleri gibi bağışıklık hücrelerine sunar.
- Bu süreç, bu bağışıklık hücrelerinin aktivasyonuna yol açar; bu hücreler daha sonra çoğalır ve istilacı mikroorganizmaları spesifik olarak hedefleyip ortadan kaldırabilen efektör hücrelere farklılaşır.
Genel olarak deri ve mukoza zarları, yabancı istilacılara karşı vücudun ilk savunma hattı görevi görür. Fiziksel bariyerleri, kimyasal maddeleri, bağışıklık hücreleri ve savunma mekanizmaları, zararlı mikroorganizmaların girişini ve yayılmasını önlemek, vücudu enfeksiyondan korumak ve genel sağlığı korumak için birlikte çalışır.