* Dopamin: Bu nörotransmiter zevk, ödül ve motivasyon duygularıyla ilişkilidir. Sevdiğimiz biriyle vakit geçirmek gibi keyif aldığımız bir şeyi deneyimlediğimizde ortaya çıkar.
* Serotonin: Bu nörotransmitter ruh halinin düzenlenmesinde, iştahta ve uykuda rol oynar. Kendimizi güvende ve emniyette hissettiğimizde serbest bırakılır; bu genellikle sevdiğimiz biriyle birlikte olduğumuzda olur.
* Oksitosin: Bu hormon doğum, emzirme ve orgazm sırasında salgılandığı için "bağlanma hormonu" olarak da bilinir. Bağlanma, güven ve empati duygularını teşvik eder.
* Endorfinler: Bu hormonlar strese yanıt olarak salgılanır ancak aynı zamanda ağrı kesici ve mutluluk verici etkileri de vardır. Sevdiğimiz biriyle birlikte olduğumuzda refah ve mutluluk duygusu yaratabilirler.
* Norepinefrin: Bu nörotransmitter dikkat, uyarılma ve motivasyonla ilgilidir. Heyecanlandığımızda ya da tutkulu olduğumuzda, örneğin ilk kez aşık olduğumuzda salgılanır.
Bunlar aşkta rol oynayan beyin kimyasallarından sadece birkaçı. Bu kimyasalların karmaşık etkileşimi iki kişi arasında güçlü bir bağ oluşturabilir ve aşık olduğumuzda neden bu kadar mutlu ve tatmin olmuş hissettiğimizi açıklamaya yardımcı olabilir.
Bu nörotransmiterlere ek olarak aşk, beyni başka şekillerde de etkileyebilir. Örneğin öğrenme ve hafıza için önemli olan sinir büyüme faktörlerinin üretimini artırabilir. Sevgi aynı zamanda stres düzeylerini azaltmaya ve bağışıklık fonksiyonunu iyileştirmeye de yardımcı olabilir.
Genel olarak aşkın beyin ve vücut üzerinde derin bir etkisi vardır. Kendimizi mutlu, sağlıklı ve tatmin olmuş hissetmemizi sağlayabilir ve güçlü ve kalıcı ilişkiler kurmamıza yardımcı olabilir.