1. Yeterli Derinlik :Her kompresyonda göğüs en az 3,8 ila 5 santimetre (1,5 ila 2 inç) yükselmelidir. Bu derinlik, kalbin kanı dolaştırmak için yeterli basıncı almasını sağlar.
2. Tam Geri Tepme :Her kompresyondan sonra göğüs tamamen geri çekilmeli ve bir sonraki kompresyondan önce orijinal pozisyonuna dönmelidir. Bu, kalbin etkili pompalama için gerekli olan kanla dolmasını sağlar.
3. Pürüzsüz ve Tutarlı Kompresyonlar :Göğüs düzgün ve tutarlı bir şekilde yükselmeli ve geri çekilmelidir. Ani veya düzensiz kompresyonlardan kaçının çünkü bunlar CPR'nin etkinliğini azaltabilir.
4. Doğru Konumlandırma :Ellerinizin topuğunun kişinin göğsünün ortasında, meme uçlarının arasında doğru pozisyonda olduğundan emin olun. Elin doğru yerleştirilmesi, basıncı kalbe etkili bir şekilde yönlendirmeye yardımcı olur.
5. Nefeslerle Senkronizasyon :CPR'nin bir parçası olarak kurtarma nefesleri veriyorsanız, göğüs kompresyonlarını nefeslerle koordine edin. Her 30 göğüs kompresyonunda iki nefes vererek nefesler arasında göğsün doğal olarak yükselip alçalmasını sağlayın.
6. Aşırı Baskıdan Kaçının :İstenilen göğüs yükselişini sağlamak için yeterli baskı uygulamak önemli olsa da, kişinin göğsünde veya kaburgalarında yaralanmaya neden olabilecek aşırı güçten kaçının.
7. Geri Bildirimi Değerlendirin :Göğsün yeterince yükselmediğini fark ederseniz, el pozisyonunuzu, tekniğinizi ve göğüs kompresyonlarınızın derinliğini yeniden değerlendirin. Etkili sirkülasyon sağlamak için gerektiği gibi ayarlayın.
CPR sırasında yeterli göğüs yükselişinin gözlemlenmesi kanın etkili bir şekilde dolaşımı ve hayati organlara oksijen sağlanması açısından önemlidir. CPR yapıyorsanız ve göğüs olması gerektiği gibi yükselmiyorsa tekniği düzeltmek ve profesyonel tıbbi yardım gelene kadar yüksek kaliteli göğüs kompresyonlarına devam etmek önemlidir.