Eski Mısır'da altın, hasarlı dişleri onarmak için dolgu malzemesi olarak kullanılıyordu. Altının dişçilik amaçlı kullanımı zenginler arasında yaygındı ve statü ve lüksü sembolize ediyordu. Altın, çiğnemenin neden olduğu aşınma ve yıpranmaya dayanabilecek dayanıklı bir malzeme olarak kabul edildi.
Kolomb öncesi Amerika'nın Maya uygarlığında altın dişler bir süsleme biçimi olarak kullanılıyordu. Maya halkı estetik amaçlı olarak dişlerini altın, yeşim ve diğer değerli taşlarla süsledi. Altın dişler genellikle güç, zenginlik ve sosyal statüyle ilişkilendirilirdi.
Altın diş trendi Güneydoğu Asya'nın belirli bölgelerinde, özellikle Kamboçya, Tayland ve Endonezya gibi ülkelerde de ortaya çıktı. Altın dişler zenginlik ve prestij işareti olarak görülüyordu ve genellikle kraliyet ailesi, soylular ve varlıklı kişiler tarafından takılıyordu.
Modern zamanlarda altın diş eğilimi bazı kültürlerde ve alt kültürlerde devam etmiştir. Bazı bölge ve topluluklarda altın dişler hâlâ statünün, zenginliğin veya modanın sembolü olarak görülüyor. Bununla birlikte, altın dişlerin popülaritesinin kültürler ve ülkeler arasında büyük farklılıklar gösterdiğini ve bunun küresel olarak tanınan bir trend olmadığını unutmamak önemlidir.