1. Finansman ve Kaynak Eksikliği:Araştırmasının ilk aşamalarında Salk, mali kısıtlamalarla ve kaynaklara sınırlı erişimle karşı karşıya kaldı. Çalışmasını desteklemek için hibelere ve özel bağışlara güvenmek zorunda kaldı; bu da çoğu zaman ilerlemesini engelledi ve araştırma sürecini yavaşlattı.
2. Şüphecilik ve Direnç:Çocuk felci aşısı kavramı başlangıçta tıp camiasında ve kamuoyunda şüpheyle karşılandı. Pek çok bilim adamı, oldukça bulaşıcı olan çocuk felci virüsüne karşı etkili bir aşı geliştirme olasılığı konusunda ikna olmamıştı. Salk'ın araştırmasının kabul görmesi ve insanları aşısının potansiyeli konusunda ikna etmesi için şüphelerin ve direncin üstesinden gelmesi gerekiyordu.
3. Virüsün Karmaşıklığı:Çocuk felci virüsü, farklı semptomlara neden olabilen birden fazla suşu olan karmaşık ve çeşitli bir virüstür. Salk'ın tüm çocuk felci türlerine karşı etkili olacak bir aşı geliştirmek için çeşitli türleri dikkatle incelemesi ve anlaması gerekiyordu.
4. Güvenlik Kaygıları:Aşının güvenliğinin sağlanması Salk için çok önemliydi. Aşının, aşıyı alan kişilerde herhangi bir olumsuz veya zararlı etkiye neden olmadığından emin olmak için sıkı güvenlik testleri ve klinik araştırmalar yapmak zorundaydı. Aşının test edilmesi ve onaylanması süreci zaman alıcıydı ve ayrıntılara titizlikle dikkat edilmesini gerektiriyordu.
5. Kamuoyu Beklentisi ve Baskısı:Araştırma ilerledikçe ve aşının potansiyeli ortaya çıktıkça kamuoyunun beklentileri ve baskısı arttı. Salk, çocuk felci aşısının geliştirme ve test süreci boyunca bilimsel titizliği ve etik hususları korurken halkın coşkusunu yönetme zorluğuyla karşı karşıya kaldı.
Bu zorluklara ve zorluklara rağmen Jonas Salk sebat etti ve sarsılmaz bağlılığı ve bilimsel becerisi sonuçta dünyanın birçok yerinde hastalığın ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynayan başarılı çocuk felci aşısının geliştirilmesine yol açtı.