1. Geniş Yüzey Alanı :Alveoller, bir yetişkinin akciğerlerinde yaklaşık 100 metrekare olduğu tahmin edilen inanılmaz derecede geniş bir yüzey alanına sahiptir. Bu geniş yüzey, alveolleri çevreleyen kılcal damarlar içindeki hava ile kan dolaşımı arasında maksimum temasa izin verir.
2. İnce Duvarlar :Alveol duvarları son derece incedir; tek kat epitel hücreleri ve kılcal damar ağından oluşur. Bu duvarların inceliği alveollerdeki hava ile kan dolaşımı arasındaki difüzyon mesafesini azaltarak gazların hızlı hareketini kolaylaştırır.
3. Kan Damarlarının Yüksek Yoğunluğu :Alveoller yoğun bir şekilde kılcal damarlarla çevrilidir ve zengin bir kan damarı ağı oluşturur. Bu yakınlık, oksijenin alveollerden kılcal damarlara hızla yayılmasını ve karbondioksitin ters yönde hareket etmesini sağlar.
4. Dağılma Gradyanları :Alveoller kana kıyasla daha yüksek bir oksijen konsantrasyonunu korurken, kandaki karbondioksit konsantrasyonu alveollere göre daha yüksektir. Bu konsantrasyon gradyanları oksijenin kan dolaşımına difüzyonunu ve karbondioksitin kan dolaşımından dışarı yayılmasını sağlar.
5. Hemoglobin :Kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir protein olan hemoglobin, vücutta oksijen taşınmasında hayati bir rol oynar. Alveollerdeki oksijen moleküllerine bağlanarak oksijen geriliminin düşük olduğu dokularda serbest bırakır.
Tüm bu faktörlerin birleşimi, oksijen ve karbon dioksitin alveollerde etkili bir şekilde yayılmasına katkıda bulunur ve vücut hücrelerinin sürekli bir oksijen kaynağı almasını sağlarken, hücresel metabolizmanın atık ürünü olan karbondioksiti ortadan kaldırır. Bu karmaşık sistem, zahmetsizce nefes almamıza, çevreyle gaz alışverişi yapmamıza ve kan dolaşımında yaşamı sürdürmek için gerekli olan optimum oksijen ve karbondioksit seviyelerini korumamıza olanak tanır.