1. Sınırlı Bilgi :Geçmişte tıp bilgisi günümüze göre çok daha sınırlıydı. Doktorlar da dahil olmak üzere insanlar, nesiller boyu aktarılan geleneksel uygulamalara ve tedavilere güvendiler ve çoğu zaman bunların etkilerini tam olarak anlamadılar.
2. Alternatiflerin Eksikliği :Çoğu durumda, yaygın tedavilerin yaygın olarak bulunabilen veya etkili alternatifleri yoktu. Gelişmiş tıbbi teknolojilere ve ilaçlara sınırlı erişim, insanların o sırada mevcut olanlara güvenmek zorunda olduğu anlamına geliyordu.
3. Kültürel İnançlar :Kültürel inançlar, geleneksel uygulamalar ve folklorun insanların sağlık hizmeti kararları üzerinde önemli etkisi vardır. Bazı tedavilerin kültürel sembolizmi olabilir veya manevi inançlara dayanabilir ve bireyler potansiyel risklere rağmen bunları takip etmek zorunda hissedebilirler.
4. Umutsuzluk :İnsanlar ciddi hastalıklarla veya rahatsızlıklarla karşı karşıya kaldıklarında çaresiz kalabilir ve etkinliğini destekleyen kanıtlar sınırlı olsa bile, rahatlama veya tedavi şansı sunan her şeyi denemeye istekli olabilirler.
5. Plasebo Etkisi :Bazı yaygın tedaviler, plasebo etkisi yoluyla algılanan bir fayda sağlamış olabilir. Hastaların tedavinin etkinliğine olan inancı psikolojik veya psikosomatik rahatlamaya yol açmış olabilir.
6. Sınırlı Düzenleme :Geçmişte, tıbbi uygulamalara ve ürün güvenliğine ilişkin düzenlemeler genellikle daha az katıydı. Bu, hasta güvenliğini sağlamak için daha az mekanizmanın mevcut olması nedeniyle zararlı tedavilerin devam etmesine izin verdi.
7. Ekonomik Faktörler :Etkili tıbbi bakıma erişim sosyoekonomik faktörlerden etkilenebilir. Bazı kişiler için, karşılayabilecekleri tek uygun fiyatlı seçenek ortak tedavilerdi.
Tıbbi araştırmalardaki ilerlemeler, kanıta dayalı uygulamaların geliştirilmesi ve sağlık sistemlerinin iyileştirilmesiyle, bir zamanlar yaygın olan tedavilerin çoğu yerini daha güvenli ve daha etkili seçeneklere bırakmıştır.