Tip 2 diyabetin genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde gelişen bir otoimmün hastalık olan Tip 1'e göre daha yönetilebilir ve önlenebilir bir durum olduğu düşünülmektedir. Tip 2 diyabet genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, ağızdan alınan ilaçlar veya insülin tedavisi yoluyla kontrol edilebilirken, Tip 1 diyabet, yaşam boyu insülin tedavisi ve kan şekeri düzeylerinin dikkatli yönetimini gerektirir.
Sigorta şirketleri, bir kişiyi sigortalama riskini, tıbbi geçmişi, mevcut sağlık durumu, yaşam tarzı alışkanlıkları ve aile tıbbi geçmişi dahil olmak üzere çeşitli faktörlere göre değerlendirir. Tip 2 diyabetli bireylerin kalp hastalığı, felç, böbrek hastalığı ve görme sorunları gibi komplikasyonları geliştirme olasılığı daha yüksektir. Bu komplikasyonlar hastaneye yatma riskini ve tıbbi harcamaları artırır, bu da sigorta oranlarının artmasına neden olur.
Ek olarak Tip 2 diyabet, Tip 1'e göre daha yaygındır ve bu da onu sigorta şirketleri için daha büyük bir risk havuzu haline getirmektedir. Tip 2 diyabetli bireylerin sayısının artması, sigorta şirketlerinin riski daha fazla sayıda poliçe sahibine yayması gerektiği anlamına geliyor ve bu da her birey için potansiyel olarak daha yüksek primlerle sonuçlanıyor.
Sağlık sigortası fiyatlarının, sigorta planının türü, sigorta şirketi, kişinin ikamet ettiği eyalet, kişinin yaşı, cinsiyeti ve genel sağlık durumu gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak önemli ölçüde değişebileceğini unutmamak önemlidir. Tip 2 diyabetli bireylerin, en iyi teminatı ve uygun fiyatı sunanı bulmak için farklı sağlık sigortası planlarını ve taşıyıcılarını karşılaştırması önerilir.