1. Basit yayılma: Bu, küçük, yağda çözünen moleküllerin kan damarlarına girmesinin en yaygın yoludur. Lipidde çözünebilen moleküller, kan damarı endotel hücrelerinin zarları da dahil olmak üzere, hücre zarlarının fosfolipit çift katmanından kolayca geçebilir. Basit difüzyon, daha yüksek konsantrasyonlu bir alandan daha düşük konsantrasyonlu bir alana doğru bir konsantrasyon gradyanı boyunca meydana gelir.
2. Kolaylaştırılmış yayılma: Bu işlem, molekülleri hücre zarları boyunca taşımak için membran taşıma proteinlerinin kullanımını içerir. Kolaylaştırılmış difüzyon da konsantrasyona bağlıdır, ancak basit difüzyondan daha etkilidir ve lipit çift katmanından kolayca difüze edilemeyen daha büyük, hidrofilik moleküllerin taşınmasına izin verir.
3. Aktif taşıma: Bu işlem, molekülleri hücre zarları boyunca konsantrasyon gradyanına karşı hareket ettirmek için ATP formunda enerji gerektirir. Aktif taşıma, moleküllerin daha düşük konsantrasyonlu bir alandan daha yüksek konsantrasyonlu bir alana taşınması için kullanılır.
4. Endositoz: Bu işlem, hücre dışı materyalin hücre zarı tarafından yutulmasını ve daha sonra hücreye taşınan bir kesecik oluşturmasını içerir. Endositoz üç ana tipe ayrılabilir:fagositoz (katı parçacıkların yutulması), pinositoz (sıvının yutulması) ve reseptör aracılı endositoz (hücre yüzeyindeki reseptörlere bağlanan spesifik moleküllerin yutulması).
5. Ekzositoz: Bu işlem endositozun tersidir ve bir keseciğin hücre zarı ile füzyonu yoluyla hücreden materyal salınmasını içerir. Ekzositoz, hücrelerden hormonların, enzimlerin ve diğer moleküllerin salgılanması için kullanılır.
Bir molekülün kan damarına girdiği sürecin türü, molekülün boyutuna, polaritesine ve yüküne, ayrıca konsantrasyon gradyanına ve hücre yüzeyinde spesifik taşıma proteinlerinin veya reseptörlerinin varlığına bağlıdır.