1. Oksijenli Kan Pompalamak: Kalbin birincil görevi oksijen açısından zengin kanı tüm vücuda pompalamaktır. Akciğerlerden oksijenli kan alır ve onu atardamarlar aracılığıyla tüm organ ve dokulara pompalar. Çalışan bir kalp olmadan vücut, temel işlevleri yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu oksijeni alamaz.
2. Kan Basıncını Korumak: Kalbin pompalama hareketi kan damarlarında basınç oluşturur ve bu da kanın vücutta dolaşmasına yardımcı olur. Bu kan basıncı, organlara oksijen ve besin taşınması için çok önemlidir. Kalp olmadan kan basıncı tehlikeli derecede düşerek organ yetmezliğine yol açar.
3. Karbondioksitin Giderilmesi: Kalp aynı zamanda metabolizmanın atık ürünü olan karbondioksitin kan dolaşımından uzaklaştırılmasında da rol oynar. Karbondioksit kan dolaşımıyla akciğerlere geri taşınır ve burada nefesle verilir. Çalışan bir kalp olmadan karbondioksit vücutta birikerek asidoza ve sonunda ölüme yol açar.
4. Sıvı Dengesini Düzenleme: Kalp vücuttaki sıvı dengesinin korunmasına yardımcı olur. Sıvıların kan damarları ve dokular arasındaki dağılımını kontrol eder. Kalbin uygun düzenlemesi olmazsa, sıvı birikmesi veya dengesizlikler meydana gelebilir, bu da şişmeye veya dehidrasyona neden olabilir ve bu da yaşamı tehdit edebilir.
5. Hormon Üretimi: Kalp, kalp atış hızının düzenlenmesi, kan damarı tonusu ve sıvı tutulması gibi çeşitli vücut fonksiyonlarında rol oynayan hormonları üretir ve salgılar. Bu hormonlar genel kardiyovasküler sağlığın korunması için gereklidir.
Yapay kalp pompaları veya geçici kalp destek cihazları gibi bazı tıbbi gelişmeler kalbin işlevine geçici olarak yardımcı olsa da, bunlar işleyen bir kalbin kalıcı bir alternatifi değildir. Sağlıklı bir kalp, yaşamın sürdürülmesi için hayati öneme sahiptir ve acil tıbbi müdahale olmaksızın, işlevinde ciddi bir bozulma, dakikalar veya saatler içinde ölüme yol açabilir.