1. Hedef Hücre Yanıtı: Hormonlar endokrin bezlerden salınır ve hedef hücrelere ulaşana kadar kan dolaşımında dolaşırlar. Bu hücreler, hormona bağlanan ve bir dizi hücresel tepkiyi tetikleyen spesifik reseptörlere sahiptir.
2. Hormon Salgısına Yönelik Uyarı: Hormon salgılanmasına yönelik ilk uyarı, iç işaretler (örneğin vücut sıcaklığındaki değişiklikler) veya dış sinyaller (örneğin ışığa maruz kalma) gibi çeşitli faktörlerden gelebilir. Beyindeki hipotalamus ve hipofiz bezleri sıklıkla hormonal tepkileri başlatır.
3. Hormonal Yanıt: Uyarıya yanıt olarak endokrin bezi hormonu kan dolaşımına salar.
4. Hedef Doku Yanıtı: Hormon, hedef hücrelerdeki reseptörlere bağlanarak spesifik bir fizyolojik tepkiye yol açar. Örneğin insülinin karaciğer hücrelerine bağlanması glikozun alımını ve depolanmasını teşvik eder.
5. Olumsuz Geri Bildirim Döngüsü: Salınımına bağlı olarak hormon konsantrasyonu arttıkça endokrin sistem üzerinde olumsuz geri bildirimi başlatır.
6. Hormon Salınımının İnhibisyonu: Artan hormon seviyeleri hipotalamus veya hipofiz bezi üzerinde etkili olur ve bu da hormonun daha fazla salgılanmasını azaltır veya inhibe eder. Bu, hormonun kaynağından salınmasını etkili bir şekilde yavaşlatır veya durdurur.
7. Ayar Noktasına Dönüş: Hormon seviyeleri azalıp belirli bir noktaya ulaştığında negatif geri besleme döngüsü ortadan kalkar. Hipotalamus ve hipofiz bezi düşük hormon konsantrasyonunu "algılar" ve hormon üretimini yeniden başlatır.
8. Hemostaz Sağlandı: Hormon düzeyleri istenilen aralıkta normale döndürüldüğü için homeostaz korunur. Bu süreç, hormon seviyelerinin dar bir aralıkta dalgalanmasını sağlayarak, normal vücut fonksiyonlarını bozabilecek aşırı salgılamayı veya az salgılamayı önler.
Genel olarak, negatif geri besleme kontrolü, endokrin sistemde kendi kendini düzenleyen bir mekanizma görevi görür. Hormon seviyelerini sürekli izleyerek ve salınımlarını ayarlayarak, genel refah için gerekli olan stabil fizyolojik koşulları sürdürmek için hormon konsantrasyonlarının optimal aralıklarda kalmasını sağlar.