1. Sempatik Sinir Sisteminin (SNS) Aktivasyonu:
- Hipotalamus, adrenal medulladan epinefrin (adrenalin) hormonunu salgılayan sempatik sinir sistemini uyarır.
- Epinefrin kalp atış hızını, kan basıncını ve solunum hızını artırarak vücudu "savaş ya da kaç" tepkisine hazırlar.
- Aynı zamanda solunum yollarını genişleterek oksijen alımının artmasını sağlar ve kan akışını beyin ve kaslar gibi temel organlara yönlendirir.
2. Hipotalamus-Hipofiz-Adrenal (HPA) Ekseninin Aktivasyonu:
- Hipotalamus, hipofiz bezine adrenokortikotropik hormon (ACTH) salgılaması sinyalini veren kortikotropin salgılatıcı hormonu (CRH) salgılar.
- ACTH, adrenal kortekse giderek birincil stres hormonu olan kortizol salınımını uyarır.
3. Stres Tepkisinde Kortizolün Rolü:
- Kortizol, vücudun strese tepkisini koordine etmede hayati bir rol oynar. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere birden fazla etkisi vardır:
- Enerji Rezervlerinin Seferber Edilmesi: Kortizol, depolanan glikojen ve yağların parçalanmasını uyarır, glikoz ve yağ asitlerinin kan dolaşımına salınmasını sağlar ve stres sırasında vücudun artan talepleri için enerji sağlar.
- İmmünsüpresyon: Kortizol, akut stres durumlarında zararlı olabilecek aşırı inflamasyonu önlemek için bağışıklık tepkilerini baskılar.
- Metabolizma Düzenlemesi: Stres sırasında enerji kullanımını optimize ederek metabolizmayı düzenlemeye yardımcı olur.
- Bilişsel ve Duygusal Etkiler: Kortizol, stresli durumlarda odaklanmayı ve uyanıklığı teşvik ederek hafıza ve duygusal tepkiler gibi bilişsel işlevleri etkiler.
4. Olumsuz Geri Bildirim ve Düzenleme:
- Stresli durum çözüldükçe veya vücut stres etkenine uyum sağladıkça, hormon salınımı olumsuz bir geri bildirim mekanizması yoluyla yavaş yavaş azalır.
- Azalan kortizol seviyeleri hipotalamus ve hipofiz bezine sırasıyla CRH ve ACTH üretimini yavaşlatma sinyali verir ve sonuçta normal hormon seviyelerine ve fizyolojik durumlara dönüşe yol açar.
Bu hormonal tepkiler akut stres etkenleriyle başa çıkmak için gereklidir. Ancak kronik stres bu hormonların dengesini bozabilir ve uygun şekilde yönetilmediği takdirde potansiyel olarak sağlık sorunlarına yol açabilir.