1. Yanlış pozitifler: AIH'ye özgü otoantikorlar için pozitif test sonuçları bazen AIH olmayan bireylerde de ortaya çıkabilir. Viral hepatit, ilaca bağlı karaciğer hasarı, primer biliyer kolanjit ve diğer otoimmün hastalıklar gibi belirli durumlar yanlış pozitif sonuçlara yol açabilir.
2. AIH'nin erken dönemlerinde negatif testler: AIH'nin erken evrelerinde otoantikor testleri negatif olabilir. Bu nedenle tek bir negatif test AIH'yi dışlamaz. Teşhisi doğrulamak için testin tekrarlanması veya ek teşhis testleri gerekli olabilir.
3. Belirtiler tek başına AIH'yi belirleyemez: AIH ile ilişkili semptomların çoğu spesifik değildir ve diğer karaciğer hastalıklarının neden olduğu semptomlara benzer olabilir. Yorgunluk, halsizlik, eklem ağrısı ve karın rahatsızlığı çeşitli karaciğer rahatsızlıklarında yaygındır ve bu durumların yalnızca AIH'ye atfedilmesini zorlaştırır.
4. Doğrulama için karaciğer biyopsisi: Karaciğer biyopsisi AIH tanısı için altın standart olmaya devam etmektedir. Karaciğer dokusunun değerlendirilmesine, inflamasyon ve hasarın değerlendirilmesine ve AIH'yi taklit edebilecek diğer karaciğer hastalıklarının dışlanmasına olanak tanır.
5. Çok disiplinli bir yaklaşıma duyulan ihtiyaç: OİH tanısı koymak, serolojik testleri, karaciğer biyopsi bulgularını, klinik semptomların değerlendirilmesini, alternatif nedenlerin dışlanmasını ve bazen özel görüntüleme tekniklerini içeren multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Tek bir test sonucuna güvenmek, karmaşık bir teşhis sürecini aşırı basitleştirebilir.
Bu nedenle, otoimmün hepatit için pozitif bir test değerli bir ipucu olabilirken, tanı için tek temel olmamalıdır. OİH'nin doğru tanısı için klinik semptomlar, serolojik belirteçler, karaciğer biyopsi bulguları ve diğer karaciğer hastalıklarının dışlanması gibi birçok faktörün dikkate alındığı kapsamlı bir değerlendirme esastır. Karaciğer hastalıklarının teşhis ve tedavisinde uzmanlığa sahip bir hepatolog veya karaciğer uzmanına danışmak, uygun teşhis ve tedavi için çok önemlidir.