1. Nötrofiller: Nötrofiller en bol bulunan beyaz kan hücresi türüdür ve bir enfeksiyona ilk yanıt verenlerdir. Zatürrede nötrofiller akciğerlere göç eder ve burada bakterileri ve hasarlı akciğer dokusunu yutup yok ederler.
2. Makrofajlar: Makrofajlar nötrofillerden daha büyük ve daha çok yönlüdür ve aynı zamanda yabancı partikülleri ve döküntüleri yutma ve sindirmede de rol oynarlar. Akciğerlerin bakterilerden, hasarlı hücrelerden ve inflamatuar aracılardan temizlenmesinde çok önemli bir rol oynarlar.
3. Lenfositler: İki ana lenfosit türü vardır:B hücreleri ve T hücreleri. B hücreleri, bakterilerin yüzeyinde bulunanlar gibi spesifik antijenleri tanıyan ve bunlara bağlanan antikorlar üretir. T hücreleri bağışıklık tepkisinin düzenlenmesine yardımcı olur ve enfekte olmuş hücreleri doğrudan öldürebilir. Pnömonide T hücreleri makrofajları ve B hücrelerini aktive etmeye yardımcı olur ve uzun süreli bağışıklık için hafıza hücrelerinin gelişimine yardımcı olur.
4. Eozinofiller: Eozinofiller paraziter enfeksiyonlara ve alerjik reaksiyonlara karşı savunmada rol oynar. Zatürrede mevcut olabilecek parazitlerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olurlar ve iyileşme süreci sırasında akciğer dokusunun onarılmasına ve yeniden şekillenmesine katkıda bulunurlar.
5. Bazofiller: Bazofiller, beyaz kan hücrelerinin en az görülen türüdür ve hava yolu daralması ve artan mukus üretimi dahil olmak üzere pnömoni semptomlarına katkıda bulunabilen histamin gibi inflamatuar medyatörlerin salınmasında rol oynarlar.
Bu beyaz kan hücreleri toplu olarak enfeksiyonla mücadele etmek, hasarlı dokuyu çıkarmak ve iyileşmeyi ve onarımı desteklemek için birlikte çalışır. Bununla birlikte, bağışıklık sisteminin zatürreye verdiği tepkinin bazen akciğerlerde iltihaplanma ve sıvı birikmesine yol açabileceğini, bunun da öksürük, nefes darlığı ve ateş gibi semptomlara neden olabileceğini unutmamak önemlidir. Antibiyotikler ve destekleyici bakım da dahil olmak üzere uygun tıbbi tedavi, pnömoninin etkili bir şekilde yönetilmesi için çok önemlidir.